Engellilerin Sağlık Hizmetlerinden Yararlanma Hakları

Sağlık, bir insan hakkıdır ve yaşam hakkı ile doğrudan ilgilidir. Engelli bireylerin sağlık hakkına/sağlık hizmetlerine erişimlerinde, fiziki erişilebilirliğin yanında bilgiye erişim ve teknolojik erişim son derece önemlidir.

Engelli bireylerin sağlık hakkı, tüm insan hakları sözleşmelerinde olduğu gibi BM Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi ile garanti altına alınmıştır.

Öte yandan Anayasa, tüm vatandaşların, sağlık ve sosyal güvenlik hakkını garanti altına alır.

Bu bölümde Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi’nin ilgili maddelerine ülkemizdeki uygulamalara dair bilgi verilmiştir.

BM Engelli Kişilerin Hakları Sözleşmesi

Madde 10: Yaşam hakkı: Taraf devletler, her insanın doğuştan gelen yaşama hakkına sahip olduğunu yeniden onaylamaktadır ve engellilerin bu haktan etkili ve diğerleriyle eşit bir şekilde yararlanmalarını sağlayacak gerekli tüm tedbirleri almalıdır.

Madde 20-Kişisel hareketlilik: Taraf Devletler, engellilerin imkân dâhilinde azami ölçüde bağımsız hareket edebilmesini sağlamak için etkili tedbirler almalıdır. Bu tedbirler;  engellilerin istedikleri şekilde ve zamanda, karşılanabilir bir maliyetle hareket edebilmelerini kolaylaştırmayı, engellilerin, hareketi kolaylaştırıcı kaliteli araç ve gerece, yardımcı teknolojilere, yardım sunan insanlara ve araçlara, karşılanabilir bir maliyetle erişiminin kolaylaştırılmasını, engellilere ve engellilerle çalışan uzman personele, engellilerin hareket becerilerini geliştirmeleri konusunda eğitim verilmesini ve harekete yardımcı araç ve gereçleri, yardımcı teknolojileri üretenlerin, engellilerin her türlü ihtiyacını dikkate almaları hususunda teşvik etmeyi içerir.

Madde 25-Sağlık: Taraf Devletler, engellilerin engelleri nedeniyle ayrımcılığa uğramaksızın, ulaşılabilir en yüksek sağlık standardından yararlanma hakkını tanırlar. Taraf Devletler, engellilerin sağlıkla ilgili rehabilitasyon dâhil olmak üzere, cinsiyet duyarlılığı olan sağlık hizmetlerine erişimini sağlamak için tüm uygun tedbirleri almalıdır. Taraf Devletler:

a) Parasız veya karşılanabilir bir maliyetle sağlanan sağlık bakımı ve programlarının, engellilere başka kimselere sağlananlarla aynı kapsamda, kalitede ve standartta sağlanmasını ve bu hizmetlerin cinsel sağlığı ve halk sağlık programlarını içermesini sağlamalıdır,

b) Engellilerin özellikle engelleri nedeniyle gereksinim duyduğu sağlık hizmetleri sağlanmalıdır. Bu sağlık hizmetleri, erken tanı ve mümkünse müdahaleyi, çocuklar ve yaşlılar arasında dâhil olmak üzere, sakatlığın asgariye indirilmesi veya artmasının önlenmesi için tasarlanan hizmetleri kapsamalıdır,

c) Kırsal alanlar dâhil olmak üzere, sağlık hizmetleri mümkün olduğu kadar, insanların yaşadıkları yerlerin yakınına götürülmelidir,

d) Sağlık profesyonellerinin, engellilere sundukları tıbbi bakımın, başka kimselere sundukları bakımla aynı kalitede olmasını ve hastaların bağımsız ve aydınlatılmış onamlarına dayanmasını sağlamak amacıyla, diğerleri yanında, eğitim vererek, kamu kurumları ile özel kurumlar tarafından sunulan sağlık bakımının etik standartlarını yayımlayarak engellilerin insan hakları, onuru, özerkliği ve ihtiyaçları hakkında farkındalık yaratırlar,

e) Ulusal mevzuatın sağlık ve yaşam sigortasını düzenlediği hallerde, engellilerin bu sigortalardan yararlanmaları bakımından ayrımcılık yapılmasını yasaklar ve sigortanın adil ve makul olmasını sağlar,

f) Engelliliğe dayalı olarak sağlık bakımı veya hizmetlerinin sunulmamasını veya yiyecek ve içecek verilmemesini önler.

Madde 26-Habilitasyon ve Rehabilitasyon: 1. Taraf Devletler, engellilerin azami bağımsızlığını, tam fiziksel, zihinsel, sosyal ve mesleki becerilerini elde etmelerini ve yaşamın her alanına tam katılmalarını sağlamak için akran desteği dâhil etkili ve uygun tedbirler almalıdır. Bu bakımdan, Taraf Devletler, özellikle sağlık, istihdam, eğitim ve sosyal hizmetler alanlarında kapsamlı habilitasyon ve rehabilitasyon hizmetleri sunmalı, mevcut hizmetleri güçlendirmeli ve genişletmelidir. Bunun için şöyle bir yol izlemelidirler: Habilitasyon ve rehabilitasyon hizmet ve programları mümkün olan en erken evrede başlamalıdır ve bireylerin ihtiyaçlarının ve güçlü olduğu yönlerin çoklu disiplinle değerlendirilmesine dayanmalıdır. Engellilerin katılımını ve toplumla bütünleşmesini destekleyen habilitasyon ve rehabilitasyon hizmet ve programlarına katılmak rızaya dayalıdır ve bu hizmet ve programlar, kırsal alanlar dâhil olmak üzere, engellilerin yaşadıkları yerlerin mümkün olduğu kadar yakınında sunulur.

2. Taraf Devletler, habilitasyon ve rehabilitasyon hizmetlerinde çalışan profesyoneller ve personel için, sürekli eğitim dâhil olmak üzere eğitim programları geliştirilmesini destekler.

3. Taraf Devletler, engelliler için hazırlanmış, habilitasyon ve rehabilitasyonla ilgili yardımcı cihazların ve teknolojilerin kullanılırlığını, bunlara ilişkin bilgiyi ve bunların kullanımını geliştirmelidir.

 

Sağlık Bakanlığı Stratejik Planı (2024-2028)

Yaşlı, engelli ve özel gereksinimi olan bireylerin uygun sağlık hizmetine kolay erişimini sağlamak; Planın hedefleri arasındadır.

Bu Planda Bakanlık; 12. Kalkınma Planında yer alan “Engellilere yönelik erken tanı ve müdahale programları yaygınlaştırılacaktır. Toplum ruh sağlığı merkezlerinin nitelik ve niceliği artırılacaktır. Sağlık profesyonellerinin engelli bireylere hizmet sunumunda doğru iletişim geliştirmelerine yönelik bilinç ve farkındalık artırıcı çalışmalar yürütülecektir. Ulusal Engelliler Veri Tabanındaki kapsam eksikliğinin giderilmesi ve veri kalitesinin iyileştirilmesine ilişkin yürütülen güncelleme çalışmaları tamamlanacaktır.” Hedeflerine yer vermiştir.

Aşağıdaki ifadeler, Plan metninde yer almıştır:

Kalıtsal kan hastalıklarıyla ve engelliliğe yol açan diğer kalıtsal hastalıklarla koruyucu sağlık hizmetleri kapsamında mücadele edilecektir. Aile reddi durumlarının önüne geçebilmek ve standardizasyonu sağlamak için kapsayıcı bir mevzuat hazırlanacaktır.

Özel gereksinimleri nedeniyle evde sağlık hizmetine ihtiyacı bulanan yaşlı veya engelli bireylerin evinde ve/veya yerinde tıbbi bakım ihtiyaçları karşılanacaktır.

Özel gereksinimleri nedeniyle evde sağlık hizmetine ihtiyacı bulunan yaşlı veya engelli bireylerin uzaktan görüntülü görüşme ile hizmete erişimleri kolaylaştırılacaktır.

Engelli vatandaşlarımızın engelli ağız ve diş sağlığı merkezleri hakkında yeterli bilgi sahibi olmaması nedeniyle özellikli sunulan hizmetlerden faydalanamaması; risktir. Engelli diş tedavi merkezleri planlamalar doğrultusunda sayısı ve bilinirliği artırılacaktır.

Fiziki altyapı ihtiyaçlarının zamanında karşılanamaması halinde aile diş hekimliği uygulamasının istenilen hızda yaygınlaştırılamaması, risktir.  Engelli vatandaşlarımızın Engelli Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri hakkında yeterli bilgi sahibi olmaması nedeniyle özellikli sunulan hizmetlerden faydalanamaması; risktir. Planlama doğrultusunda fiziki altyapı sorunlarının giderilmesi ve engelli vatandaşlarımıza uygulama ile ilgili tanıtıcı ve bilgilendirici faaliyetler (kamu spotu, afiş, broşür vb.) yapılması; faaliyetler arasındadır.

 

Sağlık Uygulama Tebliğinde ödemesi yapılan hizmetler

Sağlık Uygulama Tebliği (SUT): SUT, Devletin sağlık ile ilgili sosyal politikalarının uygulamasına imkan veren, fiyatlandıran, düzenleyen ve diğer tüm uygulama detaylarını içerir. Tebliğ, 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu, 5510 sayılı Kanun ve “Genel Sağlık Sigortası İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri çerçevesinde düzenlenmiştir. Sağlık hizmetleri ile ilgili her türlü işlemlerin usul ve esaslarını, ilave ödeneklerini, tıbbi malzeme, tıbbi tedavi, işlem ve ilaçların, hangi şartlarda, hangi usullerle ve ne kadar ödenekle karşılanacağı SGK tarafından ne kadar ödeme yapacağı, hangi şartlarda ödeme yapacağı hususları SUT içinde yer alır. Ödeme kapsamı için bakınız: https://mevzuat.gov.tr/mevzuat?MevzuatNo=17229&MevzuatTur=9&MevzuatTertip=5

Muayene katkı payından muafiyet

Engelli olmak, muayene katılım payından muaf olmayı sağlamaz. Ancak bazı teşhisler, muayene katkı payından muaftır. Sağlık raporu ile belgelendirilmesi şartıyla; Sağlık Uygulama Tebliği (SUT) Eki “Ayakta Tedavide Hekim ve Diş Hekimi Muayenesi Katılım Payı Alınmayacak Kronik Hastalıklar Listesi” nde (EK-1/A) yer alan kronik hastalıklarda, kişilerin bu hastalıkları ile ilgili uzmanlık dalındaki ayaktan muayenelerinde katılım payı alınmaz. Ancak; aynı muayenede katılım payı alınmayacak kronik hastalıklar listesinde yer almayan başka bir tanının da tespit edilmesi ve/veya bu tanıya yönelik tedavinin düzenlenmesi halinde katılım payı alınır.

Katılım payı alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve kişiler için bakınız: https://www.sgk.gov.tr/Content/Post/ec9a0968-1bbf-45c5-ac75-06064e5e4ffc/Katilim-Payi-Alinmayacak-Haller-Saglik-Hizmetleri-ve-Kisiler-2022-05-14-10-04-41

 

Genel sağlık sigortası primi

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre;  her vatandaş sosyal güvenlik şemsiyesi altındadır.

Herhangi bir işte çalışmayan, dul ya da yetim maaşı almayanlar da bu şemsiye altına girmek zorundadırlar. 18 yaş altı tüm çocuklar da prim ödemeden, Devlet güvencesindedirler.

Sosyal güvencesi olmayanların; gelir durumlarına göre sağlık hizmetlerinden yararlanmak için prim ödeyip ödemeyeceklerine karar verilir.

Ödenecek prim, genel sağlık sigortası primidir (GSS) ve sadece sağlık hizmetlerinden yararlanmak içindir. Hiçbir şekilde emeklilik hakkı sağlamaz.

 

Gelir Testi Yapılması

Sağlık güvencesi olmayanlar, ikamet ettikleri bölgedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına müracaat ederek gelir testi yaptırmak zorundadırlar. Bu test; tüm hane gelirlerinin (aylık) toplanıp hanede yaşayan kişi sayısına bölünmesi suretiyle yapılır. Buna göre;

a) Kişi başı aylık geliri, brüt asgari ücretin üçte birinden (2024 yılı için 6.667 TL) az olanların sağlık primleri devlet tarafından ödenir. Bu durum eski yeşil kart uygulaması gibidir ve G0 olarak adlandırılır.

G0; Sosyal Güvenlik mevzuatı açısından gelir testi sonucu hane halkı net asgari ücretin 1/3’ünün altında belirlenenler için geçerli olan gelir seviyesidir.

b) Kişi başı aylık geliri, brüt asgari ücretin üzerinde olanlar aylık (2024 yılı için 600 TL) genel sağlık sigortası primi öderler.

Bu primlerin ödenmesi zorunludur. Aksi halde ödenmeyen her ay için prim borcu yasal faiziyle SGK tarafından tahsil edilecektir. Prim yatırmayanlar, herhangi bir nedenle hastaneye gittiklerinde; kayıt sisteminde borçlu olarak görüneceklerinden, her türlü tıbbi tetkik ve tedavi işleminin masrafını kendileri ödemek zorunda kalacaklardır.

Hane içinde 18 yaş üzeri çocuklar da dâhil olmak için herkes için prim ödenmek zorundadır. Ancak; 18 yaş üzeri çocuklardan, liseyi bitirenler okulu bitirdikten (20 yaşa dek), üniversitede okuyanlar ise okulu bitirdikten sonraki 2 yıl için anne ve babaları üzerinden sağlık yardımı almaya devam ederler. Bu öğrenim sürelerinde, okulu uzatanlar için; uzattıkları süreler hesaba katılmaz.

Gelir testinde engelliler için durum nedir?

Engelli kişiler için de yukarıdaki şartlar söz konusudur.

Eğer engelli kişi engelli maaşı alıyorsa;  sağlık primi Devlet tarafından ödenecektir (eski yeşil kartlı). Bu kişilerin sağlık giderleri Devlet tarafından karşılanır. Engelli kişi, anne ya da babasının üzerinden sağlık güvencesine sahip olsa da, engelli aylığı almaya başladığında, bu kapsama alınır ve primleri Devlet tarafından ödenir.

Engelli maaşı alanlar; eğer özel bir düzenleme yoksa doğrudan üniversite hastanelerine başvuru yapamaz. Bu kişiler aile hekimliklerinden ve ikinci basamak hastanelerden (Devlet Hastanesi) sevk alarak üniversite hastanelerine başvurabilirler.

Engelli maaşı kesilenlerden kız çocukları, anne ya da babalarının üzerinden sağlık yardımı almaya tekrar dönebilirler. Ancak erkek engelli çocuklar 18 yaşını doldurmuşlarsa, SGK’dan malul kararı çıkartırlarsa anne ya da babalarından sağlık yardımı alabilirler. Bu şekilde yetim aylığı alma hakları da olur. Malul kararı alamayanlar; aylık GSS primi öder ve yetim aylığı alma hakkı elde edemezler.

18 yaş altı engelli çocuğu için “engelli yakını maaşı alan engelli yakını”, genel sağlık sigortası kapsamında olup sağlık primi ödemez. Çocukları 18 yaşını dolduğunda, engelli yakının maaşı kesileceğinden, Devlet tarafından prim ödemesi duracaktır.

Evde bakım maaşı alanlardan, sağlık güvencesi olmayanların sağlık primleri Devlet tarafından ödenmez.

Sigortalı olmak ve sağladığı haklar

Bir işte çalışanlar ya da sosyal güvencesi olmayıp sağlık primi ödeyenler ve bunların bakmakla yükümlü oldukları kişiler; sağlık sigortası kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedir. Muayene, tedavi, ilaç ve tedavi için gerekli araç ve gereçler de sağlık sigortası tarafından karşılanmaktadır. Tıbbi malzemelerden, ilaçlardan, tedavilerden, muayenelerden SGK tarafından katkı payı alınır.

Katkı payından muaf olan hastalığı olanlar (listeye Sağlık Bakanlığı internet sitesinden ulaşılabilir), hastalığı ile ilgili poliklinik muayeneleri için muayene ücreti ödemezler.

Katkı payından muaf ilaçlara ait hekim raporu olması halinde, bu ilaçlar için de katkı payı ödenmez.

Yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa, yeni bir düzenleme yaparak muayene, ilaç ve tedavi araç-gereçlerinden katılım payı alınması kuralını getirmiştir.

SAĞLIK HİZMETLERİ

Evde Sağlık Hizmeti (ESH)

02.06.2023 tarihli Evde Sağlık Hizmeti Sunumu Hakkında Yönetmelik kapsamında “Tanısı konmuş hastalıklar sebebiyle cihaza, yatağa veya eve bağımlı olan ve/veya yaşlılığından dolayı sağlık hizmetine ulaşımda zorluk yaşayan, yaşadığı mekânda evde sağlık hizmeti alma talebinde bulunan ve bu talebi uygun görülen birey evde sağlık hastasıdır.” Engelliliği nedeniyle evden hastaneye gitmesi mümkün olmayanlar, aile hekimlerine başvurarak ya da 444 3 833 (EVDE) numaralı telefondan evde sağlık hizmeti talep edilebilir. ESH; hastanın ve ailesinin, hastalık ve bakım süreçleri hakkında ve tıbbi cihaz ve ekipmanlar konusunda eğitim ve danışmanlık verilmesi ve gerektiğinde hastanın ilgili sağlık kuruluşuna ve/veya sağlık kuruluşundan evine naklinin sağlanması gibi hizmetleri kapsar. ESH kapsamında cihaza bağımlı veya engelliler ile ilgili mevzuat hükümleri kapsamında, yatağa tam bağımlı olup günlük yaşam aktivitelerini başkalarının yardımı olmaksızın yerine getiremeyeceği tespit edilen bireylerin uzun süreli kullanımı belgelendirilen raporlu ilaçları evde sağlık ekibinde görevli hekim tarafından reçete edilebilir. Ev ziyaretini gerçekleştiren hekimin, ilgili mevzuata göre raporda bulunan ilacı yazmaya yetkisinin bulunmaması halinde; ilgili branş hekiminden konsültasyon ister ve süreci koordine ederek takip eder. Branş hekimleri evde sağlık hastasını yerinde ziyaret ederek ve/veya uzaktan sağlık hizmet sunumu vasıtasıyla ihtiyaç duyulan ilaçları reçete edebilir. Hizmet sunumu esnasında yabancı dil kullanımı, işaret dili, çevirmenlik ihtiyacı olması durumunda bu ihtiyaçlar il sağlık müdürlüğü vasıtasıyla sağlanır.

Evde ağız ve diş sağlığı hizmetleri: Yatağa bağımlı hastalar olmak üzere; bedensel engeli nedeniyle evde tıbbi desteğe ihtiyacı olan, KOAH vb. solunum sistemi hastalığı olan, terminal dönem palyatif bakım hastalığı olan ve ileri derecede kas hastalığı olan bireylerden ağız ve diş sağlığı hizmetine ihtiyacı olan hastalara evinde ve aile ortamında sağlık hizmeti verilir. Bakınız: Evde Sağlık Hizmeti Sunumu Hakkında Yönetmelik

E-Nabız Sistemi

E-Nabız; Sağlık Bakanlığı tarafından uygulamaya koyulan ve e-devlet kapısı üzerinden giriş yapılarak kişinin her türlü sağlık kaydına istediği anda ulaşmasına olanak sağlayan Kişisel Sağlık Sistemidir. Sağlık verilerine internet ve mobil cihazlar üzerinden erişebilir. Kişiler, muayene, tetkik ve tedavilerinin nerede yapıldığına bakılmaksızın, tüm sağlık bilgilerini yönetebildiği, tıbbi özgeçmişine tek bir yerden ulaşabilir. Süresi ve sınırı kişi tarafından belirlenmiş ile hastaneler ve hekimler bilgilere ulaşabilir.

Engellilik raporları ve ÇÖZGER raporunun bu sistemden görülmesi ve başvurularda kullanılmak üzere sistemden bir örneğinin alınması mümkündür. İlk kez e-Nabız kullanıcısı olacak kişiler; e-Devlet üzerinden e-Nabız’a giriş yaparak şifre oluşturmalı ya da aile hekimine başvurarak e-Nabız için geçici şifre edinmelidir. Ayrıntılı bilgi için bakınız: https://enabiz.gov.tr/

Engellilik raporları ve ÇÖZGER raporunun bu sistemden görülmesi ve başvurularda kullanılmak üzere bir örneğinin alınması mümkündür.

Evde-Yerinde sağlık kurul raporu düzenlenmesi

Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğünün 23.11.2022 tarihli ve E-87307621-419-2608 sayılı “Eve ya da Yatağa Bağımlı Hastaya Sağlık Kurul Raporu Düzenlenmesi” konulu yazısında; “….izlemi yapılmış ve tanı almış eve ya da yatağa bağımlı hastalara yerinde sağlık raporu düzenlenmesi ve uygulamanın başlatılmasının uygun görüldüğü, söz konusu raporun düzenlenmesi için Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Ankara Bilkent Şehir Hastanesinin belirlenmiş olduğu bildirilmiştir.” ifadeleri yer almakta olup Eve ya da Yatağa Bağımlı Hastaya Uzaktan Sağlık Kurul Raporu Düzenlenmesi Süreci hakkında bilginin ilgili personele duyurulması istenmiş ve bu yazı tüm il sağlık müdürlüklerine gönderilmiştir. Şartları sağlayan söz konusu hastalar, engellilik sağlık kurul ya da ÇÖZGER randevusu alırken durumlarını belirterek evde raporlama talep edebilirler. Ankara dışında yaşayanlar, il sağlık müdürlüklerinden hangi hastanelerden uzaktan sağlık hizmet alacakları hakkında bilgi talep edebilir.

Sağlık Bakanlığı tarafından 10.02.2022 tarihinde yayımlanan Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakkında Yönetmelik’te yer alan “Hekim tarafından değerlendirilen kişiye, hekimince e-reçete ve e-rapor tanzim edilebilir.” cümlesine istinaden, evden çıkması mümkün olmayan engelli bireylerin, engellilik/ÇÖZGER/evde eğitim/evde rehabilitasyon ve özel eğitim raporları için Yönetmeliğin uygulanmasını takip etmelerini öneririz. 

Sağlık Bakanlığı merkezi hekim randevu sistemi (MHRS): Vatandaşlar, MHRS’ye ulaşmak için ayrıca internet üzerinden www.hastanerandevu.gov.tr adresini kullanabilir ya da ALO 182 MHRS Çağrı Merkezini arayarak kendisine ve yakınlarına muayene randevusu alabilir. Bakanlık; 65 yaş üstü, kanser hastası, kimsesiz, riskli gebe ve engelli vatandaşlar için MHRS'de “Öncelikli Hastalar Uygulaması” ile randevu önceliği uygulaması başlatmıştır. Öncelikli Hastalar Uygulamasında; hekimlerin günlük belli kontenjanları otomatik olarak öncelikli hastalara ayrılmaktadır. Sağlık Bakanlığı kayıtlarında "öncelikli" kaydı bulunan engelli vatandaşlar (engelli raporu e-nabızda kayıtlı olanlar), kendilerine ayrılmış olan kontenjandan faydalanarak randevu alabilirler. Bilgi için bakınız: https://mhrs.gov.tr/

Merkezi Hekim Randevu Sistemi Mobil Uygulaması da vardır. Bu uygulamayı telefonlarına yükleyen vatandaşlar, ülkemizde Sağlık Bakanlığına bağlı Devlet hastaneleri, ağız ve diş sağlığı hastaneleri ve merkezleri (ADSH, ADSM) için istedikleri hekimden ve belirledikleri uygun olan tarihe randevu alabilirler. Ücretsiz olan bu uygulama ile alınan randevular, takip edilebilir, randevu gününü, saatini ve hekimin o gün hastanede görev yapıp yapmadığı öğrenilebilir, gidilemeyecek randevular buradan iptal edilebilir. Soru ve sorunları olanlar ve “öncelikli hasta” olduğu halde uygulamadan öncelikli randevu alamayanlar, taleplerini mhrsyardim@saglik.gov.tr adresine iletebilir. Üniversite hastaneleri, bu sisteme dahil değildir.

Engelsiz Sağlık İletişim Merkezi (ESİM): 112 Acil Çağrı Merkezini kullanamayan işitme engelli bireylere, işaret dilinde 7/24 canlı/görüntülü destek veren internet mobil uygulamasıdır. Sağlık Bakanlığı tarafından geliştirilen ESİM, 112 Acil Ambulans hizmeti, MHRS’den randevu alma, poliklinik hizmetlerinde ve sağlık kurul görüşme ve değerlendirmelerinde kullanılabilmektedir. ESİM ile 112 Acil Servise anında bildirimde bulunabilir, işaret dili ile görüntülü konuşma yapabilir, GPS kullanarak konum ve olay yeri fotoğrafı gönderebilirler. İnternet yoksa SMS üzerinden koordinat göndererek ESİM ile bağlantı kurabilir. SMS ücretleri Bakanlık tarafından karşılanmaktadır. Hastanelerde işaret dili tercümanı bulunmadığı ya da yetersiz olduğu durumlarda, ESİM, etkili bir iletişim ve sağlık hizmeti alınmasını sağlayacaktır.

Tüm sağlık çalışanlarına, hizmet sunumunda işaret dili tercümanına canlı bağlanabildikleri bu uygulamayı kullanmalarını öneririz.

Erişilebilir e-Devlet hizmeti: İşitme ve konuşma engelli vatandaşlar, e-Devlet Kapısı Çağrı Merkezindeki işaret dili tercümanlarına hafta içi 08:00-18:00 saatleri arası canlı olarak bağlanabilir ve e-Devlet Kapısı ile ilgili destek alabilir. Telefon kullanabilenler veya işaret dili bilmeyenler, Alo 160’ı arayabilirler. Bakınız: https://www.turkiye.gov.tr/e-devlette-engel-yok

Engelsiz 112: Konuşma ve işitme engellilerin, acil durumlarda ihtiyaç duydukları ilgili 112 birimine hızlıca bağlanmalarını ve yaşadıkları, gördükleri acil durumu kolayca ilgililere bildirmelerini sağlamak üzere geliştirilen bu mobil uygulama, İçişleri Bakanlığınca geliştirilmiştir. İşaret dili bilen uzman çağrı karşılayıcı personel, vatandaşın ihtiyacını belirledikten sonra ilgili kuruma gerekli bilgileri sağlayarak, ekiplerin en kısa sürede olay yerine sevk edilmelerini sağlamaktadır. İsteyenler, bu uygulamayı ücretsiz olarak telefonlarına indirebilir, uygulama üzerinden sağlık problemlerini kayıt edebilir ve acil durumda ulaşılacak yakınlarının iletişim bilgilerini sisteme girerek 112 Acil Çağrı Merkezi personelinin “Acil Çağrı” anında bu bilgileri görmesini sağlayabilir. Bakınız: https://www.icisleri.gov.tr/illeridaresi/engelsiz-112-projesi

AİLEM Engelsiz İletişim Merkezi Mobil Uygulama: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından hizmete sunulan “AİLEM Engelsiz İletişim Merkezi”, işitme engelli vatandaşların, aile ve yakın çevrelerinden bağımsız bir şekilde sosyal hayatta iletişim ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlamaktadır. İşaret dilini tercih eden işitme engelli bireylerin, kamuda, özel sektörde ve sosyal hayatlarında iletişim ihtiyaçlarını karşılayabilmek için oluşturulan İşitme Engelliler Engelsiz İletişim Merkezi uygulamasını telefonlarına indirip kayıt oluşturduktan sonra 7/24 işaret dili çevirmenlerinden ücretsiz olarak hizmet almaları mümkündür.

 

Muayenede Öncelik Hakkı

Tüm hastanelerde ve aile hekimliklerinde, engellilere muayene sırasında öncelik hakkı vardır. Sağlık Bakanlığının, Poliklinik Hizmetlerinde Öncelik Sırası Genelgesi, 11 Aralık 2014 tarihinde güncellenmiştir.  2024/11 sayılı Genelgeye göre engelliler, acil vakalardan sonra 2. sırada öncelik hakkında sahiptir. Engelliler, merkezi hekim randevu sisteminden (MHRS) veya ALO 182’den öncelikli hasta randevusundan yararlanarak, randevu alabilirler. Öncelik hakkından yararlanmak için engellilik sağlık kurul raporu ya da ÇÖZGER’in e-nabız sistemine kayıtlı olması gerekir. Hastanede yapılan röntgen, EKO, EKG gibi işlemlerde de sıralamada öncelik hakkı vardır. Genelge için bakınız: https://antalyaism.saglik.gov.tr/TR-330868/mevzuat-guncellenmesi-202411-sayili-poliklinik-hizmetlerinde-oncelik-sirasi-genelgesi.html

Engelli Çocukların Aşı Programları

2014 yılında, SİME-SEN Engelliler Komisyonu ve Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Kurumu ile gerekli görüşmeler yapılmış, Bakanlık tüm il sağlık müdürlüklerine yazı göndererek okullarında aşılanamamış engelli çocukların aşılarının yapılması gerektiğini bildirmiştir. Buna göre; pasif kayıtlı olan ya da aktif kayıtlı oldukları okullarda aşılanamayan engelli çocukların (aşı yaşı geçmiş olsa dahi) aileleri, bağlı oldukları aile hekimlerine müracaat ederek çocuklarının aşılarının yapılmasını sağlayabilirler.

Engelli erkek çocukların maluliyet işlemleri

Sağlık hakkının devamı için engelli erkek çocuklarının maluliyet kararı önemlidir.

5510 Sayılı Kanuna göre; kız ya da erkek olduğuna bakılmaksızın malul olan ve evli olmayan çocukların anne-babaları üzerinden sağlık yardımı alma hakları bulunmaktadır. Ayrıca bu çocuklar vefat eden ana veya babaları üzerinden yetim aylığı da alabilmektedirler.

Ancak bu haklardan yararlanmak için; SGK Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malul olduğunun anlaşılması gerekmektedir.

SGK tarafından malul kabul edilmeyen engelli çocuklar; öğrenime devam etmeyenler 18 yaşını doldurduklarında, öğrenimine devam edenler okulu bitirdikten 2 yıl sonra;  anne ve babalarının üzerinden düşürülmektedirler.

18 yaşını doldurup öğrenimine devam edenler için okul kayıt belgesinin her yıl SGK’ya verilmesi gerekir. Okulda sınıf tekrarı yapanlar için tekrar ettikleri yıllar hesaba katılmaz. Yani 21 yaşında olup halen lisede okuyan erkek engelli çocuklar, anne veya babalarının üzerinden düşürülür.

SGK Sağlık Kurulu, mevzuat gereği zeka puanının (IQ düzeyinin) 50’nin üzerinde olan, çalışma gücü kaybı %60’ın altında olan Otizmli, Down Sendromlu, Zihinsel Engelli, Serebral Palsili engelli gençleri malul saymamaktadır.

Engelli raporunda ‘’ağır engelli’’ ibaresi olsa dahi eğer IQ seviyesi 50’nin üzerinde ise bu çocuklar, malul sayılmazlar ve çalışabilir kararı alırlar. Bu durumdaki çocuklar, anne ya da babalarının vefatı halinde yetim aylığı da alamazlar.

Haklarında vasi kararı olması, sağlık hakkının anne ya da baba üzerinden devamını sağlamaz.

Engelli erkek çocuğu olup, istihdam edilemeyenler için aileler; ellerindeki mevcut engelli sağlık raporu ile birlikte SGK’ya doğrudan ya da posta ile başvuru yaparak, çocukları hakkında maluliyet tespiti yapılmasını istemelidirler.

Maluliyet tespiti için, sağlık yardımı kesilmeden ve öğrenim devam ederken, okula gitmeyenler için 18 yaş dolmadan başvuru yapmak gerekir.

Devlet memurlarının çocukları, 25 yaş doluncaya dek memur olan anne ya da babalarının üzerinde kalsalar da SGK’nın çoğu çocuk için bu yaşı beklemediği görülmüştür.

Başvuruda, engelli sağlık raporunun aslı değil, raporun alındığı hastane başhekimliğince ıslak imzalı aslı gibidir sureti kullanılır. Birkaç ay süren SGK incelemesi sonucunda, sonuç aileye bildirilir. SGK kararına itiraz edilebilir. İtiraz için zaman aşımı yoktur.

Yukarıdaki bilgiler için SGK Çalışma Gücü Kaybı İle Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşlemleri Genelgesini okuyunuz. Bakınız: https://www.alomaliye.com/wp-content/uploads/2015/09/sgk-genelgesi-2015-23.pdf

Hastanelerde erişilebilirliğe yönelik hizmetler

Hastanelerin erişilebilir olması ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Bu çalışmalar hakkında bilgi almak için Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanan “Özürlü Kişilere Yönelik Sağlık Hizmetlerinin Sunumuna İlişkin 2010/79 sayılı Genelge” incelenebilir. Genelgeye göre hastanelerde; TSE Standartlarına uygun olarak mimari önlemler alınır, işaret dili tercümanı istihdam edilir, engelli bireylere verilen sağlık hizmetine yönelik hizmet içi eğitim verilir ve engelli hastalara refakatçi desteği verilir. Özellikle hastaneye refakatçisiz gelen yürüme engelli olanlarla görme engellilerin hastanelerden refakatçi istemeleri önerilir. Refakatçi sağlanmadığında ALO 184’e şikayet başvurusu yapılabilir. Erişilebilirlik düzenlemeleri, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığınca yayınlanan erişilebilirlik formlarına göre yapılır. Erişilebilirlik Denetleme Formları, Temmuz 2021’de güncellenmiştir.

Erişilebilirlik ve makul düzenleme ile ilgili şikayetler; CİMER’e, illerde valiliklere ve sosyal hizmet ile müdürlüklerine ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdürlüğüne ait bilgiedinme.eyhgm@ailevecalisma.gov.tr adresine; yer, tarih, saat ve şikayet konusu yazılarak bildirilebilir. Hastanelerin erişilebilirliği hakkındaki talep ve şikayetler, hasta hakları birimlerine yapılabilir.

Kalıtsal hastalıklara yönelik uygulamalar

Ülkemizde kalıtsal hastalıkların önlenmesi ve taramasının yapılması için yasal düzenlemeler mevcuttur. “Engelli çocuk doğumlarının önlenmesi için, gebelik öncesi ve gebelik döneminde tıbbi ve eğitsel çalışmalar yapılır. Yeni doğan bebeklerin metabolizma hastalıkları için gerekli olan testlerden geçirilerek risk taşıyanların belirlenmesine ilişkin tedbirler alınır” ifadesi, 1997 yılında 572 sayılı KHK ile Sağlık Hizmetleri Temel Kanununa işlenmiştir. Genetik danışmanlık, bu madde kapsamında değerlendirilerek, genetik danışmanlığın ülkemizde yaygınlaştırılması çalışmaları yapılabilir.

Ailesinde genetik hastalık olan tüm çiftlerin genetik danışma alması gerekmektedir.

Kalıtsal hastalıklara yönelik uygulamalar: Evlilik öncesi Spinal Müsküler Atrofi (SMA) tarama testi: Evlilik öncesi dönemde evlilik raporu almak için aile hekimlerine başvuranlara, halen evli olup bebek sahibi olmayı düşünen çiftlerden isteyenlere uygulanan bu tarama testi; SMA hastalığının önlenmesini amaçlamaktadır. Çiftlerin, bu tarama testinden kaçınmaması ve sonuçlara göre gerekirse genetik danışmanlık almaları önerilir. Ayrıntılı bilgi için bakınız: https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/tarama-programlari/evlilik-oncesi-sma-tasiyici-tarama-programi.html

Ulusal Yenidoğan Tarama Programı: Bu program kapsamında, ilk 72 saat içinde bebekten alınan topuk kanı ile engelliliğe yol açabilen; fenilketonüri, konjenital hipotiroidi,  biyotinidaz eksikliği, kistik fibrozis, konjenital adrenal hiperplazisi ve SMA hastalıklarının, erken dönemde teşhisi amaçlanmaktadır. Ayrıca yenidoğanda; kalça çıkığına yönelik inceleme ve işitme testi yapılmaktadır. Teşhise göre erken tedavi ile hastalıkların tedavisi sağlanabilir ya da etkisi azaltılabilir.

Kök hücre vericisi kardeş doğmasına yönelik IVF (tüp bebek) tedavisi: SUT içinde yer alan şartlar sağlanırsa, hasta çocuk sahibi olup, tedavinin başka tıbbî bir yöntemle mümkün olmaması ve tıbben zorunlu görülmesi halinde preimplantasyon genetik tanı (PGT) yapılarak uygun kök hücre vericisi kardeş doğmasına yönelik giderler SGK tarafından karşılanır. Bilgi için bakınız: http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/saglik/saglik_hizmetleri/tup_bebek_tedavisi

Sağlam çocuk doğmasına yönelik Preimplantasyon Genetik Tanı (PGT) ve IVF(Tüp bebek) tedavisi: Mevcut evliliğinde sağlam çocuk sahibi olan çiftler hariç olmak üzere; SUT ekinde belirtilen kalıtsal bir hastalığı olan veya bu hastalık için taşıyıcı olduğu belgelenen evli çiftin PGT yapılarak sağlam çocuk doğmasına yönelik en fazla üç tüp bebek denemesine yönelik sözü edilen giderler SGK tarafından karşılanır. Kadının 23 yaşından büyük, 40 yaşından küçük olması gerekir. Bakınız: https://www.sma.org.tr/duyuru/529/sgk-geri-odeme-kapsamina-dahil-edilen-pgt-ile-ilgili-detayli-bilgi

 

Tıbbi Malzeme Alımında Ödeme Yardımı

Hanede kişi başına düşen miktar asgari ücretin üçte birinden az olanlar; bağlı oldukları il/ilçe Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakfına başvurarak almış oldukları tıbbi malzeme/ilaç/tedavi masrafının, SGK ödemesi dışında kalan miktarını talep edebilirler. Burada Vakıf Değerlendirme Kurulunun kararınca kişiye ödeme yapılıp yapılmayacağı belirlenir. (bakınız: 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu).

Genel Sağlık Sigortası (GSS) Katılım Payı Ödemeleri

Aşağıdaki bilgiler için kaynak: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı sık sorulan sorular” Bakınız: https://www.aile.gov.tr/sss/sosyal-yardimlar-genel-mudurlugu/katilim-payi-odemeleri/

Katılım payı, sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 60/c-1 (eski adıyla yeşil kartlılar) ve 60/c-3 (2022 sayılı yasa kapsamında olanlar) kapsamındaki genel sağlık sigortalısı sayılanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin hastane, ilaç, reçete, optik vb. katılım payı muhteviyatında ödemiş oldukları tutar olup, katılım payları bu kapsamdaki kişilerin talepleri halinde, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik (SYDT) Kanunu hükümlerine göre Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma (SYD) Vakıflarınca kendilerine yapılan geri ödemedir.

Katılım paylarının geri ödenmesi için hangi kriterler gerekmektedir?

a) Katılım payı almak için ikametinin bağlı bulunduğu Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma (SYD) Vakfına başvuran 5510 sayılı yasanın 60/C-1 maddesi kapsamındaki (eski adıyla yeşil kartlılar) müracaatçının, aile (aynı hane içinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, ana ve babayı kapsar) içindeki kişi başına düşen gelirin aylık tutarının, müracaat tarihinde geçerli olan brüt asgari ücretin üçte birinden az olması,

b) Katılım payı almak için ikametinin bağlı bulunduğu SYD Vakfına başvuran 5510 sayılı yasanın 60/C-3 maddesi kapsamındaki (2022 sayılı yasadan yararlananlar) müracaatçının, hane (aralarında akrabalık bağı bulunsun ya da bulunmasın adres kayıt sistemindeki kayıtlara göre aynı konutta ya da aynı konutun bir bölümünde yaşayan bir kişiyi veya birden fazla kişiden oluşan topluluğu kapsar) içindeki kişi başına düşen gelirin aylık tutarının, müracaat tarihinde geçerli olan net asgari ücretin üçte birinden az olması gerekmektedir.

Katılım paylarını geri alabilmem için hangi belgeler ile müracaat etmeliyim?

Başvuru sahiplerinden katılım payı ile ilgili herhangi bir belge veya evrak talep edilmeyecektir. Sadece kimlikleri ile ikamet ettikleri il/ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma (SYD) Vakfına müracaat etmeleri yeterli olacaktır.

Katılım payının geri ödemesi, kişilerin hangi tarihlerde yaptıkları hastane, ilaç, reçete, optik vb. ödemeleri kapsamaktadır?

Katılım payı ile ilgili ödeme yapılabilmesi için kişilerin katılım payını ödedikleri tarihten itibaren 2 yıl içerisinde ikamet ettikleri il/ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma (SYD) Vakfına başvurmaları gerekmektedir.

 

Engelsizkariyer.com için hazırlayan: Ayşe Sarı |SAHİMSEN Engelliler Komisyon Başkanı

Engelsizkariyer.com’u kaynak göstermeden kopyalanması yasaktır. Copyright © 2025 Tüm Hakları Saklıdır.

Alt Logolar
Sosyal Medya’da takip edin!
App Store Google Play
Copyright © 2005 - ∞ Engelsizkariyer.com - Her hakkı saklıdır.
EngelsizKariyer.com, sosyal girişimcilik markası olarak EK EĞİTİM İNSAN KAYNAKLARI VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.' ye ait bir sitedir.
Engelsizkariyer.com Logo
z