'VERİMLİ İSTİHDAM ANCAK EĞİTİMLİ, MESLEKLİ VE NİTELİKLİ İŞGÜCÜ İLE MÜMKÜN'

MESS Eğitim Vakfı sektörde önemli projelere imza atan ve adından sıkça bahsettiren ülkemizin önemli STK'larından biri. Vakıf, engelli istihdamına yönelik geçtiğimiz yıl üzerinde titizlikle çalıştığı 'Eksik Değil Farklı' adlı projeye hayat verdi. 'Eksik Değil Farklı' projesi,  fiziksel yapabilirlikleri farklı insanlarımızın ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerine uygun alanlarda gelişimlerini desteklemek ve istihdam edilmelerini sağlamaya yönelikti.  

 

İŞKUR bünyesinde 4857 Sayılı Kanunla kurulan Özürlü ve Eski Hükümlüler Meslek Eğitim Komisyonu tarafından desteklenen projeyi 38 kişi başarıyla bitirdi.  Eğitime katılanlar arasındaki 29 engelli ise prje sayesinde farklı sektörlerde iş sahibi oldu. İşte bu da Vakıf'ın her zaman olduğu gibi bu projeyle de yine başarılı bir çalışmaya imza attıklarının en önemli ve en keyifli göstergesi olarak karşımıza çıkıyor.

 

 

- Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?

 

- Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi mezunuyum. İktisat alanında ABD Claremont Üniversitesi'nde yüksek lisans, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinde doktora yaptım. İş hayatına özel sektörde başladım. Daha sonra Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı'nda farklı kademelerde görev yaptım. Kamuda son olarak Türkiye İş Kurumu Yönetim Kurulu Başkanlığı ve Genel Müdürlüğü görevini 4,5 yıl yürüttüm. Ekim 2004'ten beri MESS (Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası) Eğitim Vakfı Genel Müdürlüğü görevini sürdürmekteyim.

 

 - Uzun yıllar İŞKUR Genel Müdürlüğü görevinde bulundunuz. Görevde olduğunuz dönemde engellilerin istihdama kazandırılmasında ne gibi zorluklarla karşılaştınız? Özellikle işveren ve engelli işçiler yönünden ayrı ayrı ele alacak olursanız…

 

- Engellilerin sosyal yaşama katılabilmeleri, başkalarına yük olmadan bağımsız yaşam sürdürebilmelerine bağlı. Engellileri başkalarına bağımlı ve topluma yük olmanın ezikliğinden kurtaracak, kendini toplumun bir parçası olarak görmesini sağlayacak en önemli yol, kuşkusuz istihdam. Çalışan, üreten ve bunun karşılığında sürekli bir gelir elde eden engelli sosyal yaşamla bütünleşmiş demektir. Devlet de engellilerin istihdamının önemine inanıyor ve bildiğiniz gibi bu sorunu çözmek için düzenlemeler getirdi. Bu düzenlemelerin en önemlisi özürlü çalıştırma zorunluluğu. 4857 sayılı İş Kanununun 30. maddesi elli ya da daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinin işçilerinin toplamının özel sektörde %3 oranında engelliyi, kamu kuruluşlarında %4 oranında engelliyi, mesleki, beden ve ruhi durumlarına uygun işlerde çalıştırma zorunluluğu getiriyor. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen işletmeler çalıştırılmayan her engelli ve her ay için 1.357 YTL para cezasına çarptırılır.

 

Yine bildiğiniz gibi zorunlu engelli istihdamı ile ilgili yasaları uygulama yetkisi İŞKUR'un. İŞKUR elli ya da daha fazla işçi çalıştıran işyerlerini tespit ederek bu işletmelerde zorunlu engelli istihdamını sağlamaya çalışıyor. Bu konuda İŞKUR yıllardır ciddi bir mücadele veriyor. Örneğin istatistiklere göre 2007 yılında 17864 engelli işe yerleştirmiş. Bu sayıyı azımsamamak lazım. Bu konuda önemli gelişmeler sağlanıyor. Ancak sorun çözüldü mü? Tabiî ki hayır. Halen İŞKUR'dan iş bekleyen kayıtlı engelli işsiz sayısı son rakamlara göre 79.377.  Ancak, işletmelerdeki açık kontenjan sayısı kamu dâhil 26 bin kişi. Yani tüm kontenjanlar doldurulsa dahi engelli işsiz sayısını sıfırlamak mümkün değil. Yine gayet iyi biliyoruz ki işsizlik sadece engellilerin sorunu değil. Bugün değişik eğitim seviyesinde ve yaşta yaklaşık 2,5 milyon işsiz var. Kısaca işsizlik sorunu her kesim için genel bir sorun.

 

İşletmeler açısından olaya baktığımızda bugün birçok işletme engelli istihdam yükümlülüğüne tam uymaktadır.  Bazı işletmeler bu yükümlülükten kurtulmak için istihdamını belirli sayılar içinde tutmanın arayışı içinde. Bazı işletmeler bu yükümlülüğü yerine getirmemekte, denetimden kaçınmanın yollarını aramaktadır.  Birçok işletme ise ağır para cezaları ile karşılaşmaktadır. Farklı uygulamalar piyasadaki eşit rekabet koşullarını bozmakta, işletmeler haksız rekabete maruz kalmaktadır.

 

Bu saptamaları yaptıktan sonra işveren ve engelli işçilerin istihdamındaki zorlukları kısaca belirtmeliyim. İşverenler açısından zorunlu engelli istihdamı genellikle bir istihdam yükü olarak algılanıyor. İşletmeler küresel rekabette verimli istihdam yapmak zorundalar ve engellilerden yeterli verimi alamadıklarını, iş süreçlerinde engellileri değerlendirmede ciddi zorluklarla karşılaştıklarını söylüyorlar.

 

Meslek ve eğitim açısından işe uygun engelli gönderilmediği, şikâyetler arasında. Hatta bazı işletmeler cezadan kurtulmak için engelli işe alıyor, ancak bu kişileri gerçekte hiç çalıştırmadan evinde ücret ödemeyi tercih ediyor. İşyerlerinin fiziki bakımdan engellilerin çalışması ve ulaşımı açısından uygun olmaması bir diğer sorun. Keza bazen de işverenler verim alabilecekleri engel oranı düşük kişilerin yüksek ücret istediğinden yakınıyor.
 
Engelli işçiler açısından da ciddi zorluklar ortaya çıkabiliyor. Genellikle engelliler kendilerine ve özür durumlarına uygun işlerin teklif edilmediğini söylüyor. İşletmelerin işe alım süreçlerinde kendilerini oyaladığını ve samimi olmadıklarından yakınıyor. İşyerinde ve ulaşımda fiziki şartların uygun olmamasından engelliler oldukça şikâyetçi. Bazı engelliler de kendilerinin istihdamının kanun gereği olduğunu söyleyerek işyerinde üretime pek katkı yapmadan istihdam edilmek istiyor.

- Peki kısaca çözüm ne olmalı?

 

- Çözüm engellilerin eğitim ve beceri seviyelerini yükselterek istihdam edilebilirliklerini artırmak.  Engellilere etkin eğitim, bakım ve rehabilitasyon hizmeti sağlamak, özürlü bireyi ev içinde tecrit etmeyecek imkanları sağlamak, özürlülerin kamusal alana erişimi ve orada var olmasını kolaylaştıracak fiziksel ve sosyal imkanları sunmak. Ancak ne var ki bu, hükümetler için yasa çıkarmak kadar kolay ve ucuz değil.  Türkiye Özürlüler Araştırmasına göre engellilerin sadece %12,27'si eğitim hizmetlerinden yararlanabilmekte. Bakım ve rehabilitasyon hizmetinden yararlananlar %5,9, meslek ve beceri edindirme kursundan yararlananlar %1'dir. Özürlülerin yararlandığı meslek ve beceri kurslarının büyük çoğunluğu ise çıraklık eğitimidir. Özürlülere eğitim imkânı sunmadan, meslek ve beceri eğitimi vermeden onları işgücü piyasasına ve sosyal hayata hazırlamadan, yaşama alanlarını özürlülerin rahat hareket edebilecekleri fiziksel imkânlara kavuşturmadan sadece yasayla getirilen zorunlu istihdam hükmü, sorunu çözmüyor. Eğitimli, meslekli ve becerili özürlülerin çalışma imkânı şüphesiz daha fazla. Örneğin, Türkiye Özürlüler Araştırmasına göre çıraklık eğitimi alanların yarısından fazlası (%52,4) çalışma imkânına kavuşmuş. Yapılması gereken açıktır: özürlüleri eğitmek, meslek ve beceri sahibi yapmak, istihdam edilebilirliklerini artırmak.

 

 

Ayrıca, işverenleri bu konuda teşvik etmek gerekiyor. 'Zorunluluk' kavramından ziyade 'sosyal sorumluluk' kavramına öne çıkarmalıyız. Teşviklerin başında vergi ve sigorta prim indirimleri geliyor. 1 Temmuz 2008'de yürürlüğe giren istihdam paketi ile bu konuda önemli bir adım atıldı. Yeni düzenleme ile çalıştırılan her bir özürlünün asgari ücret üzerinden hesaplanan işveren SSK payını Hazine ödeyecek. Temmuz-2008 itibariyle asgari ücret üzerinden bir çalışanın işverene maliyeti 776,02 YTL. Bu teşvikle asgari ücretten özürlü çalıştırma maliyeti %16 azalarak 651,47 YTL'ye düşüyor. Bu çok olumlu bir adım. Ancak işverenlerin kontenjan fazlası özürlü çalıştırması ve/veya yükümlü olmadıkları halde özürlü çalıştırması durumunda SSK işveren priminin tamamı değil yarısı Hazine tarafından karşılanacak. Özürlülerin zorunlu istihdamında uygulanan teşvikin, gönüllü istihdamda yarıya indirilmesinin arkasındaki gerekçeyi anlamak mümkün değil.

 

- Zaman zaman özel sektör yetkilileri engellileri çalıştırmamak için ceza ödemeyi bile göze alarak yetkililere, 'önce siz kamuda ki boşluğu doldurun' diye biliyorlar. Bu noktada sizin yaklaşımınız ya da yorumunuz nedir?

 

- Hükümetler için kolay çözüm, yasa çıkarmak ve özürlü istihdamı sorununu işletmelere havale etmek. Hükümetler için kolay ve maliyetsiz çözümün işletmeler açısından yarattığı sorun, işletme sahiplerinin bazen tepkisine sebep oluyor ve bu zorunluluğu devlet yerine getirsin diyorlar. Ancak kabul edelim, kamuda engelli istihdamı artıyor. Açık kontenjan sayısı 2722'ye düştü. Ayrıca unutmamak gerekir ki; kamunun engelli istihdam zorunluluğu daha yüksek %4. Ayrıca kamuda %2 eski hükümlü ve ayrıca terör mağduru istihdamı zorunluluğu da var. Yani kamuyu da zorunlu istihdam yükümlülükleri açısından suçlamamak lazım.

 

- Birçok konuda örnek olabilecek girişimleriniz var. Bunların en önemlilerinden biri de engelliler için hayata geçirdiğiniz istihdam projeleri. Bize kısaca bunlardan bahsedebilir misiniz?

 

- MESS Eğitim Vakfı olarak geçtiğimiz yıl engelli istihdamına yönelik 'Eksik Değil Farklı' projesini uyguladık. 'Eksik Değil Farklı' projesi fiziksel yapabilirlikleri farklı insanlarımızın ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerine uygun alanlarda gelişimlerini desteklemek ve istihdam edilmelerini sağlamaya yönelik bir proje. Proje İŞKUR bünyesinde 4857 Sayılı Kanunla kurulan Özürlü ve Eski Hükümlüler Meslek Eğitim Komisyonu tarafından desteklendi. Böylelikle projenin finansmanının önemli bir kısmını özürlü ceza paralarından İŞKUR sağladı. Proje, MESS Eğitim Vakfı'nın koordinasyonunda;  İŞKUR İstanbul İl Müdürlüğü, Beşiktaş ve Kadıköy Belediyeleri ile istihdam sağlayan işletmelerin katılımıyla gerçekleştirildi. MESS Eğitim Vakfı, projenin etkinliğini artırmak ve istihdama yönelik bir içerik oluşturabilmek amacıyla ilgili taraflarla görüşmeler yapmış ve çeşitli sektörlerden işletmelerin katıldığı bir anket çalışması gerçekleştirmiştir.     Proje, anketlerden elde edilen bilgiler neticesinde işletmelerin özürlü istihdamına yönelik ihtiyaç ve tercihleri doğrultusunda şekillendi. Gelen yanıtlardan, işletmelerin farklı alanlarda özürlü çalıştırabilecekleri görüldü, ancak, yaygın olarak özürlülerden ofis ortamında arşivleme, evrak takibi, bilgisayara veri girişi ve telefon trafiğini yönlendirme alanlarında yararlanmak istedikleri ortaya çıktı. Proje, engellilere söz konusu yetkinlikleri kazandırmaya yönelik olarak şekillendirildi.

 

Projeden,  İstanbul ili Beşiktaş ve Kadıköy ilçeleri sınırları içinde ikamet eden, İŞKUR'a kayıtlı 40 özürlü yararlandı. Proje kapsamında düzenlenen eğitimler, 20'şer kişilik iki grup halinde, Beşiktaş Belediyesi ve Kadıköy Belediyesi'nin eğitim salonlarında gerçekleştirildi. Özürlülerin evlerinden Belediyelerdeki eğitim merkezlerine ulaşımını Belediyeler özürlülere yönelik servis aracı tahsis ederek sağladı. Özürlülere eğitim sürecinde yemek imkânını da yine Belediyelerimiz sağladı. Ayrıca, özürlülere eğitime katıldıkları her gün için İŞKUR tarafından 12,50 YTL harçlık ödemesi yapıldı.

 

Her yararlanıcı gruba 17 farklı konuda günde 8 saat olmak üzere toplam 41 gün meslek, beceri ve kişisel gelişim eğitimleri verildi. Eğitimler, MESS Eğitim Vakfı’nın eğitim uzmanları ile belediyelerin uzman öğretim görevlileri tarafından sunuldu. Ayrıca, Beşiktaş Belediyesindeki bazı eğitimlerde Galatasaray Üniversitesi öğretim üyelerinden yararlanıldı. Ayrıca eğitim sürecinde özürlülere yönelik hafta sonu piknikleri gibi sosyal faaliyetler de yapıldı. Eğitimleri 38 kişi tamamladı ve bugün bu engellilerimizin 29’u çalışıyor. Yani istihdam oranı %75. Bu bizim Vakıf olarak çok keyif aldığımız bir sosyal sorumluluk projesi oldu.

Engelsiz Kariyer olarak kariyer dünyasında engellilere fırsat eşitliğinin sağlanmadığını gözlemliyoruz. Bunun için neler söyleyebilirsiniz?
 
Cevap: Engellilere genel olarak fırsat eşitliği sağlanmıyor. Biraz önce ifade ettiğim gibi engellilerin, sağlık, eğitim, bakım ve rehabilitasyon, sosyal ve kültürel hizmetler, rehberlik ve danışmanlık hizmetlerine ulaşımda ciddi sorunları var. Ayrıca işyerleri ve ulaşımda engellilerin rahat hareket edecekleri fiziki kolaylıklar sağlanmış değil. Bu hizmetler engellilerin kariyerlerinin gelişimi açısından çok önemli. Bu hizmetleri engellilere ulaştırmazsanız, fırsat eşitliğini sağlamamış olursunuz.
 
ABD, üretime katılan her engelli çalışanlarına ‘milli servetim’ olarak yaklaşıp, ekonomiye katkılarından dolayı onlara önem ve öncelik veriyor. Ülkemizde ise henüz böyle bir yaklaşım ve önem söz konusu değil. Siz bu örneğe ne eklemek isterdiniz?
 
Cevap: Ülkelerin en büyük serveti beşeri sermayeleridir. Gelişmiş ülkelere baktığımızda kalkınmanın gerisinde beşeri sermayelerini, eğitimli işgücünü görürüz. Klasik örnek II. Dünya Savaşında fiziki sermayesini yitiren Almanya ve Japonya’nın beşeri sermayesi sayesinde kısa sürede dünyanın iki ve üçüncü büyük ekonomisi haline gelmesidir. Japonya’nın II. Dünya Savaşının fiziki tahribatına rağmen gösterdiği ekonomik mucize ve sosyal gelişmenin ardında yatan temel faktör 1872 tarihli eğitim reformudur. Benzer şekilde, Singapur, Güney Kore, Tayvan, Çin ve diğer Doğu Asya ülkelerinin son 40 yıldır gösterdiği ekonomik büyümenin gerisinde de bu ülkelerin eğitim ve beşeri sermayelerine yaptıkları yatırım gelmektedir. Bizim engelli olsun olmasın insan kaynaklarımızı yeterince değerlendiremediğimiz açıktır.
 
Son yıllarda İŞKUR engelli çalıştırmayan işyerlerinden kestiği cezalarla engellilerin istihdama kazandırılması için sayısız istihdam projelerine kaynak ayırdı. Ancak bunda da istenilen sonuç alınamadı neden?
 
Cevap: Bu konuda ayrıntılı bir bilgim olmadığı için yorum yapamam.
 
 İŞKUR veya AB’nin desteklediği birçok projede işe yerleşen engelli sayısı oldukça düşük. Oysa yüksek olması gerekirken istenilen sonuca her projenin ulaşamadığını gözlemliyoruz. Başarı için nelere dikkat edilmeli?
 
Cevap: İstihdama yönelik projelerde öncelikle işgücü piyasası ihtiyaç analizleri önem arz ediyor. İş dünyasının o bölgede ihtiyaç duyduğu işgücünü, beceri ve yetkinlikleri bilmeniz gerekiyor.  Verilecek eğitimin işgücü piyasasının ihtiyaç duyduğu mesleklerde ve kalitede olması lazım. Projelerin çok ortaklı olması başarı için önemli. Kamu kurumları, belediyeler, eğitim kurumları, meslek kurumları, STK’lar ve özel sektörün oluşturulacak projelerde ortaklık ve işbirliği başarıyı artırıyor. Projeye katılacak engellilerin istekli ve gönüllü olması kritik öneme sahip. Ayrıca kabul etmeliyiz ki, işe yerleştirmek o kadar kolay bir değil. Çok iyi bir proje uygularsınız, engellilere ihtiyaç duyulan, çok iyi eğitimler verirsiniz ancak işe yerleştirme konusunda işletmelerle iyi diyalog kuramayabilirsiniz. Projelerin tasarlanmasında istihdam boyutu, işe yerleştirmenin nasıl sağlanacağı kimlerin katkı sağlayacağı çok iyi düşünülmeli. Bu konuda İŞKUR’un işe yerleştirme aşamasında desteği önemli. Biz projemizde işe yerleştirme konusunda İŞKUR’un özellikle Şişli İŞKUR Müdürlüğünün büyük desteğini gördük.
 
Son olarak engelliler için işgücü piyasası ve iş dünyasında fırsat eşitliği oluşturmayı amaç edinen Engelsizkariyer.com aracılığı ile engelliler ve işverenlere bir mesajınız var mı?
 
Cevap: Engelsiz kariyer’i izliyorum ve başarılı buluyorum. Fırsat eşiğitliği burada anahtar kavram. Bu konudaki başarılı çalışmalarınız için sizi kutlarım. Engellilere mesajım, kariyer gelişim süreçlerinde yılmadan, sabırla mücadeleye devam etmeleri. Beceri ve yetkinliklerini geliştirecek her türlü eğitim imkânını iyi değerlendirmeleri. İş aramadan asla vazgeçmemeleri, başta İŞKUR olmak üzere iş bulma kaynaklarını iyi değerlendirmeleri. Çalıştıkları işletmelere ve topluma nasıl daha fazla katkıda bulunacaklarını düşünmeleri, kendi kariyer gelişim ve yönetimlerinde daha aktif olmaları. İşletmelerde engelli istihdamına “zorunlu istihdam”  yerine verimli istihdamı nasıl sağlarım ve sosyal sorumluluk açısından bakmalılar. Cezalar çok yüksek, engellilerin ücret üzerindeki istihdam yükü de azaltıldı. Ceza ödemek yerine engellilerin verimli istihdamı yegâne ve en iyi çözüm.
 
Röportaj: Editör
 
© COPYRIGHT 2008 ENGELSİZ KARİYER, All Rights Reserved. Engelsizkariyer.com'daki özel haber ve yazıları kaynak göstermeden izinsiz kullananlar hakkında yasal işlem yapılmaktadır...
Alt Logolar
Sosyal Medya’da takip edin!
App Store Google Play
Copyright © 2005 - ∞ Engelsizkariyer.com - Her hakkı saklıdır.
EngelsizKariyer.com, sosyal girişimcilik markası olarak EK EĞİTİM İNSAN KAYNAKLARI VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.' ye ait bir sitedir.
Engelsizkariyer.com Logo
z