Bu topraklarda kazandıklarını bu toprakların insanları ile paylaşmak için 37 yıl önce kuruldu. Yarım ömürlük sürede hep unutulan veya görmezden gelinen toplulukların arkasında çınar gibi durdu, destekledi ve daha ileriye taşımak içinde hep başarılı girişimlerin ve ilklerin temsilcisi oldu. Sadıka Sabancı’nın kurduğu Sabancı Vakfı, kadınlar, gençler ve engellilere eşit fırsatların yaratılması için Hibe Programları yolu ile bu grupları cesaretlendirerek teşvik edilmesi gibi sahip olduğu stratejisi ile ulusal ve uluslararası alanlarda da önemli başarılara imza atıyor.
Vakıf, engellilik konusuna belki de hiç kimsenin cesaret edemediğinden daha cesur duruşu ile devamlılık içinde destek verdiği ve gündeme taşıdığı başlıklarla hem fark yaratıyor hem de diğer sivil toplum kuruluşlarına model örnek oluyor.
Sabancı Vakfı, Fark Yaratanlar programı ile sıra dışı kişilerin toplumda yarattıkları olağanüstü etkilerinin ekrana taşınmasına destek veren, engelliler için ‘Erişilebilir Toplum Yaratmak’ gibi seminerlerle de uluslar arası isimleri Türkiye’deki konunun temsilcileri ile bir araya getirerek global gelişimin neresinde olduğumuzu görmemizi ve birikimlerimizi tazelememizi sağlayan önemli çalışmalara imza attı.
Birçok holding vakıflarına baktığımızda engelliler konusuna öncelik ve duyarlılık tanınmazken bu duyarlılık Merhum Sakıp Sabancı’nın verdiği önemin bir mirası olarak Sabancı Vakfı’nda yaşatılarak her gün daha da büyüyen bir destekle ileriye taşınıyor.
Sabancı Vakfı Genel Müdürü Hüsnü Paçacıoğlu, kahve eşliğinde ayaküstü sohbetimizde ise engellilerle ilgili duyarlılığı ile 2007 yılı öncesi kendi deneyim ve birikimlerinden yola çıkarak ‘Engelliler Kanunu’ yazdığını belirtti.
‘Sabancı Vakfı olarak Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmasına ilgi duyan tüm paydaşları bir araya getirmeyi amaçlayan ve yenilikçi bir girişim olan Engellilerin İnsan Hakları Avrupa Vakıflar Konsorsiyumu’nun Türkiye’den tek üyesiyiz. Konsorsiyumdaki iyi örnekleri alarak kendi deneyimlerimizle birleştirerek projelerimizle topluma sunuyoruz’ diyen Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Hüsnü Paçacıoğlu ile sizleri baş başa bırakıyoruz.
Öncelikle vakfınızı yakından tanımak için, kuruluş hikayesini kısaca öğrenebilir miyiz? Vakfın kuruluş amacı ve hedefleri neler?
Merhum Hacı Ömer Sabancı’nın "Bu Topraklardan Kazandıklarımızı Bu Toprakların İnsanlarıyla Paylaşmak…" felsefesini benimseyen Sabancı kardeşler hayır işlerini düzenli bir şekilde yürütebilmek amacıyla 1974 yılında Adana’da Sabancı Vakfı’nı kurdular. Bu girişimlerinde de en büyük desteği tüm mal varlığını Vakfa bağışlayan anneleri Sadıka Sabancı'dan aldılar. Sabancı Vakfı 2006 yılında İstanbul’a taşınarak yeni bir döneme girdi, kurumsal kapasitesini artırmak için önemli yatırımlar yaptı.
Sabancı Vakfı, kuruluşundan itibaren “Kalıcı Eserler”, “Burslar”, “Ödüller”, ve “Kültür-Sanat Etkinlikleri” alanlarında yürüttüğü faaliyetlerini 2006 yılından itibaren “Kadınlar”, “Gençler” ve “Engelliler” alanlarındaki programlara odaklanarak genişletti.
Sabancı Vakfı, başta Sabancı Üniversitesi olmak üzere Türkiye’deki 78 yerleşim yerinde 120’den fazla eğitim kurumu, öğrenci yurdu, sağlık tesisi, sosyal tesis yaptırarak toplumun hizmetine sundu.
Kuruluşundan bugüne kadar 35.000’in üzerinde burs veren Sabancı Vakfı’nın karşılıksız burs programından her yıl 1.300 öğrenci yararlanıyor.
Bugüne kadar “Eğitim”, “Spor” ve “Sanat” alanlarında başarılı olan 800’ü aşkın kişi Sabancı Vakfı ödüllerini almaya hak kazandı. Ödüller her yıl düzenli olarak veriliyor.
Sabancı Vakfı her yıl Türkiye Halk Dansları Yarışması’nı ve Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali’ni düzenli olarak desteklerken 2007 yılından itibaren Uluslararası Ankara Müzik Festivali’ni de onur üyesi olarak desteklemeye başladı. 2006 yılından beri destek verdiğimiz Mehtap Ar Çocuk Tiyatrosu, İstanbul’un uç bölgeleri ve Anadolu’daki okullara giderek bugüne kadar yaklaşık 400 bin çocuğa ulaştı. Bunların dışında, 2003 yılından beri Metropolis Antik Kenti kazı çalışmalarını da destekliyoruz.
Sabancı Vakfı’nın İstanbul’a taşınmasıyla birlikte girdiğimiz yeniden yapılanma sürecinde, dünyada stratejik, etkileri ölçülebilir sosyal yatırım yaklaşımının son zamanlarda öne çıkmaya başladığını gördük ve Sabancı Vakfı’nın stratejilerini yeniden belirledik. Kadınlar, Gençler ve Engellilere eşit fırsatların yaratılması için Hibe Programları yolu ile bu grupların cesaretlendirilerek teşvik edilmesi için çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Kurulduğu günden bugüne vakfın vizyonu ve çalışmalarında ne gibi gelişmeler ve değişiklikler oldu?
2006 yılında başlatılan yeniden yapılanma ve strateji çalışmaları sonucunda; Sabancı Vakfı’nın var olma nedenini "Toplumsal potansiyelin gelişimini sağlamak ve toplumsal duyarlılık bilincini gelecek nesillere aktarmak için özgün, yenilikçi ve kalıcı değerler oluşturarak insanların hayatında fark yaratmak" olarak benimsedik. Özgün ve yenilikçi programlar ve yöntemlerle toplumun gelişmesine ve yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkıda bulunmak amacıyla hibe programlarımızı başlattık. Hibe programlarımız, gerçekten de, kısa bir sürede toplumsal duyarlılığın yayılması ve toplumsal gelişme için önemli bir araç haline geldi.
Vakfınızın yönetim kurulunda kimler var? Nasıl bir çalışma şeması içinde?
Vakfımızın Mütevelli Heyetinde, Güler Sabancı, Hüsnü Paçacıoğlu, Dilek Sabancı, Faruk Bilen, Nedim Bozfakıoğlu, Hayri Çulhacı ve Serra Sabancı bulunuyor. Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı Başkanlığında toplanan heyet, Vakfın yıllık faaliyetlerini belirlerken, vizyonlarıyla yeni çalışmaları destekliyorlar.
Özellikle Sakıp beyin ölümünden sonra vakfın İstanbul’a taşınmasıyla ismini ve sesini daha çok duyurmaya başladı. Buradaki başarıyı neye borçlusunuz?
İçinde yaşadığımız toplumun daha iyi bir gelecek inşa etmesine yardımcı olacak, etkili, sürdürülebilir ve yenilikçi programları bir taraftan desteklerken, diğer taraftan da geliştiriyoruz.Elde ettiğimiz sonuçlara baktığımızda; programımızın hedeflerine ulaştığını görüyoruz. Ayrıca, kamuoyunun ilgisini çekmek amacıyla, iletişim çalışmalarına da önem veriyoruz. Bütün faaliyetlerimizi medya ile paylaşıyoruz, 2009 yılından beri Fark Yaratanlar isimli bir televizyon programını destekliyoruz ve bu programda insanların hayatına katkıda bulunan sıra dışı kişilerin hikayeleri izleyicilerle paylaşılıyor.Bu hikayelerin diğer insanlara ilham vermesini ümit ediyoruz.
Engellilerle ilgili olarak, kuruluştan bugüne hangi etkinliklere imza attınız. Ve bu etkinliklerin içeriklerinden de kısaca bahsedebilir misiniz?
Engellilere yönelik olarak bugüne kadar yapılan çalışmalarımızda “Burslar”, “Ödüller” ve “Kalıcı Eserler” ön plana çıkmaktaydı. Bu çalışmalarımız devam edecek. Aynı zamanda, hibe programları, seminerler, ortaklıklar gibi yeni uygulamaları da hayata geçirmeye başladık. Engellilere yönelik uygulamalarımızı şöyle özetleyebiliriz:
Görme, ortopedik ve işitme engelli gruplar içerisinde olup, LYS'de yerleştirme puanı sıralaması açısından her gruptan en üst sıralamada yer alan beşer öğrenciye tahsis ediliyor.
Engelliler (Paralimpik) Olimpiyat Oyunları ve Özel Olimpiyatlar Dünya Yaz Oyunlarında derece alan, engelleri kaldıran sporcularımızı ödüllendiriyoruz.
Türkan Sabancı Görme Engelliler İlköğretim Okulu ve İş Okulu ile dünyaca ünlü Perkins Görme Engelliler Okulu’nun ortaklaşa yaptığı çalışmayı Sabancı Vakfı olarak destekliyoruz. Bu çalışma kapsamında bilgi birikimi ve tecrübe paylaşımı, Perkins’de uygulanan teknolojilerin transferi, öğretmen değişim programı da bulunuyor.
1996 yılından beri hizmet veren ve spastik çocukların erken yaşta eğitilerek çeşitli becerilerle topluma kazandırılmalarını amaçlayan Metin Sabancı Spastik Çocuklar Merkezinde değişen ihtiyaçlara daha iyi cevap verebilmek üzere, yeniden yapılanma çalışmaları Vakfımızın desteğiyle yürütülüyor.
Dilek Sabancı Gülen Yüzler Mesleki Rehabilitasyon ve İşyeri Merkezi, engelli kişilerin meslek sahibi olarak üretken bireyler haline gelmelerine olanak veren ülke çapında ilk korumalı işyeri merkezi ve ilk denemedir. Ayrıca Grafik, Baskı, Dikim İşleri, Fotokopi Kağıdı Kesme ve Paketleme, Artık Kağıt Dönüşümü ve sipariş üzerine Ağ Örme olmak üzere birden fazla konuda faaliyet gösteren tek merkezdir.
Hibe programları kapsamında desteklediğimiz projeler de şöyle:
Anne Çocuk Eğitim Vakfı’nın engelli hakları eğitimlerinin verildiğiKadınların Çok Yönlü Güçlendirilmesi Projesi,
Kadın Merkezi’nin 5 ilde 15.000 hane ziyareti sonucu engelli kadınların ihtiyaç analizini yaptığı Engeller Kalkıyor Projesi,
Toplumsal Konuları Araştırma ve Geliştirme Derneği’nin yürüttüğü ve proje sonunda Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sertifikalandırılan “engelli bakımı” konusunda eğitim içeriği geliştirdiği Engellilere Hizmet Kadınlara ve Gençlere İstihdam Projesi,
Altı Nokta Körler Vakfı’nın görme engellilerin istihdamını arttırmayı amaçlayan, işverenlere yönelik bilinçlendirme seminerleri dü
Vakfınızın üzerinde durduğu ve önemsediği Toplumsal Gelişme Hibe Programı çalışmanızdan kısaca bahsedebilir misiniz? Bugüne kadar hangi projeler desteklenmeye hak kazanmıştır? Ne kadar bütçe kullanıldı?
Sabancı Vakfı olarak, "Kadınlar, Gençler ve Engellilere; eşit fırsatların yaratılması ve topluma aktif katılımlarını destekleyen ortamların geliştirilmesine katkıda bulunulması" amacıyla 2009 yılında, “Toplumsal Gelişme Hibe Programı”nı hayata geçirdik.
Toplumsal Gelişme Hibe Programı’na, bugüne kadar Türkiye’nin 63 farklı ilinden toplam 441 sivil toplum kuruluşu başvuruda bulundu. Başvuruların arasından seçilen ve 71 ilde uygulanan 10 projeye, toplam 2,2 Milyon TL hibe desteği sağladık. 2011 yılında hibe vereceğimiz projelerin başvuru ve ön değerlendirme süreci de geçtiğimiz günlerde tamamlandı. Yeni seçilecek projelere 1.2 Milyon TL hibe vereceğiz. Böylece, Toplumsal Gelişme Hibe Programı’yla “daha iyi yarınlar için” verdiğimiz destekler toplamda 3,4 Milyon TL’ye ulaşacak.
Önceki soruda bahsettiğimiz engelli projeleri dışında, Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı tarafından yürütülen ve Türkiye’de ilk defa mikro girişimci kadınlar için destek ve danışmanlık sağlamak amacıyla geliştirilen internet portalı kanalıyla 900 kadının bilgisayar eğitimi aldığı MİKRONET, Mikro Girişimci Kadınlar İş Portalı Projesi’nden, Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği tarafından yürütülen ve erken evlilik konusunda farkındalık yaratmaya çalışan Çocuk Gelinler Projesine kadar farklı bir çok sivil toplum kuruluşunun projeleri bulunuyor.
Toplumsal Gelişme Hibe Programı kapsamında destek almaya hak kazanmak için özellikle önemsediğiniz ve olmazsa olmaz dediğiniz kriterler neler?
Sabancı Vakfı olarak, seçim sürecinde, kadın, genç ve engelli alanlarının örtüşme noktalarına önem vererek, kalıcı etki yaratacak projelere öncelik veriyoruz. Bu doğrultuda desteklenen projeler ve yapılan faaliyetlerin, kadın ve engelli çalışma alanlarında "Gençlik Boyutu"; genç ve engelli çalışma alanlarında "Toplumsal Cinsiyet Boyutu"; kadın ve genç çalışma alanında "Engelli Boyutu" kazandırmasını hedefliyoruz.
Başvuracak projelerin tespit ettikleri sorunlara aşağıda belirtilen yaklaşımlar çerçevesinde çözüm önerisi geliştirmelerini bekliyoruz:
Hizmet Yaklaşımı - Hedef kitleye doğrudan dokunan çalışmalar,
Sektör Yaklaşımı - Belirli bir alanda çalışan kurumların arasında bilgi birikimi ve tecrübe paylaşmak amacıyla yapılan çalışmalar,
Sistem Yaklaşımı - Uzun vadede eşitsizlik yaratan ve/veya katılımı engelleyen yasaların ve uygulamaların daha erişilebilir ve kaliteli olması amacıyla yapılan çalışmalar.
Hiç, kabul edilen projeler arasında müdahale ettiğiniz ya da iptal ettiğiniz oldu mu? Eğer cevabınız evetse nedenlerini anlatabilir misiniz?
Toplumsal Gelişme Hibe Programları kapsamında desteklenen projelerin tamamı Vakfımızın programlar stratejisine uygun olarak, belirlediğimiz kriterler çerçevesinde seçiliyor. Projeler, uygulama esnasında herhangi bir aksama yaşadıklarında, proje yürütücüsü kurumla birlikte projenin nihai hedeflerine ulaşması için neler yapılabileceğini tartışıyor ve projenin uygulaması konusunda bazen yeni yollar bulabiliyoruz. Ancak bugüne kadar uygulama aşamasında iptal ettiğimiz bir proje olmadı.
Engellilerle ilgili seminer ve projelerinizde içerik, konsept başlıklarını neye göre belirliyorsunuz? Bu konuda danışmanlık aldığınız kimseler var mı? Geçtiğimiz yıl ‘Erişilebilir Toplum Yaratmak’ başlık seminere ev sahipliği yaptınız. Seminerin bıraktığı izler neler?
Sabancı Vakfı olarak Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin uygulanmasına ilgi duyan tüm paydaşları bir araya getirmeyi amaçlayan ve yenilikçi bir girişim olan Engellilerin İnsan Hakları Avrupa Vakıflar Konsorsiyumu’nun Türkiye’den tek üyesiyiz. Bu konsorsiyum aracılığıyla engelli alanında Avrupa’da ne gibi gelişmeler var takip ediyor, iyi örnekler hakkında bilgi alıyoruz. Bu sayede engelli alanındaki proje içeriklerini değerlendirirken ve yurt dışından gelen uzanmalarla seminerler düzenlerken bu içerik ve bağlantılardan faydalanıyoruz.
Sabancı Vakfı Seminerleri ise, program stratejisinin yeni bir faaliyeti olarak 4 yıldır gerçekleştiriliyor, her sene farklı bir konu başlığı seçiyoruz. Konuları belirlerken, sivil toplum camiasındaki ulusal ve uluslararası gündemi takip ediyor, Türk Sivil toplumunun en iyi şekilde faydalanabileceği konu ve konukları seçmeye çalışıyoruz. Sabancı Vakfı Seminerlerinin hem yabancı uzmanlarla bir araya gelinmesi hem de Türk STK’ların kapasitesine katkı sağlaması açısından önemli olduğunu düşünüyoruz.
Vakfınızın geçen yıl 1. Sezonunu tamamladığı ve bu yı lda devam eden Fark Yaratanlar programının amacını ve geçen yıl elde ettiği başarılarından bahsedebilir misiniz?
Fark Yaratanlar programının amacı Türkiye'de toplumsal gelişmeye katkıda bulunanların öykülerini ve çalışmalarını görünür kılarak insanlarda farkındalık yaratmak, daha duyarlı ve aktif vatandaş olmalarını teşvik ederek ilham vermektir.
Özellikle Fark Yaratanlar programında konuk seçimlerini nasıl yapıyorsunuz? Ve programa konuk olmuş hiç unutamadığınız engelli hikayeleri var mı? Ve örnek verebilir misiniz?
Fark Yaratanlar’ı belirleme süreci internet üzerinden başlıyor. Çevresinde Fark Yaratanlar olduğunu düşünenler fark yaratanlar web sayfasından (www.farkyaratanlar.org) aday formunu doldurarak aday gösterebiliyorlar.
Adayların başvuruları alındıktan sonra Program Ekibi gerekli ön değerlendirmeleri ve araştırmaları yapıyor. Ön değerlendirmeyi geçen adaylar Ayşen Özyeğin, Korel Göymen, Osman Kavala, Temel Aksoy, Tosun Terzioğlu, Şelale Kadak, Zerrin Koyunsağan ve Zeynep Şimşek’ten oluşan Danışma Kurulu ile paylaşılıyor ve son değerlendirmeler yapılarak Fark Yaratanlar belirleniyor.
Fark Yaratanlar’ı seçerken , “Yurttaş Katılımı, Ekonomik Gelişme, Sağlık, Çevre, Eğitim/Öğrenim, Toplumsal Adalet ve Kültür-Sanat” olmak üzere belli değerlendirme kriterleri kullanılıyor. Bu alanlarda adayların sosyal girişimcilik ruhu taşıması, dürüst ve güvenilir olması, hikâyesi ile ilham vermesi gibi özelliklerinin olmasına dikkat ediliyor. Yapılan çalışmaların yaratıcı olması, eski soruna yeni çözüm getirmesi ve yaygınlaştırılabilir olmasına özen gösteriliyor.
Programımıza konuk olan ve hiç unutamadığım bir engelli hikayesi Alper Kaya’nınkidir. Alper Kaya, 20 yıldır ALS hastası olan bir göz hastalıkları uzmanı. Motor nöronların dejenerasyonuyla oluşan ALS hastalığı ortalama 3-10 senede yavaş gelişen ancak ölümcül seyir gösteren bir hastalık. Alper Kaya, şu anda % 95 engelli, sadece konuşabiliyor, yutkunabiliyor, özel bir klavyeyle, tek tek harf tıklamasıyla yazabiliyor. Ancak tüm bunlar Alper Kaya’yı hiç yıldırmamış, aksine hayata daha sıkı tutunması ve kendisi gibi ALS hastalarına yardımcı olması için güç vermiş. Alper Kaya, dünya çapında ALS hakkındaki tüm gelişmeleri hastalara aktarıyor. Hastalarla telefonda görüşerek tecrübelerini paylaşıyor, onlara moral veriyor, hem yurtiçi hem de yurtdışında kendi ve kendi gibilerin kurduğu ağ ile bir sivil toplum çalışması yürütüyor. Alper Kaya’nın yarattığı fark, bir hekim ve hasta olarak yaşadığı her olumlu ve olumsuz gelişmeyi bilimsel ve diğer platformlarda ve internet sitelerinde paylaşmasıdır. Son olarak şunu eklemek isterim; geçtiğimiz günlerde Alper Kaya’nın bir ALS hastası olarak yaşadıklarını anlatan ve hastalık konusunda farkındalık oluşturmak için yapılan bir belgesel “Dört Duvar Bir Pencere” Altın Koza Festivali’nde Akdeniz Ülkeleri Kısa Film Yarışması Belgesel dalında En İyi Belgesel Ödülü’nü aldı.
Engellilerin istihdama kazandırılması konularında çalışmalarınız oldu mu? Kariyer ve iş dünyasında engellilere daha fazla fırsatlar sunulması için neler yapılmalı?
Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programı tarafından desteklediğimiz projelerden bir tanesi, Türk Psikologlar Derneği ortaklığında Altı Nokta Körler Vakfı tarafından gerçekleştirilen “Görme Engellilerin İş Yaşamına Entegrasyonu” projesi, görme engellilerin, donanımlarına uygun istihdam olanaklarına erişimleri için iş yaşamının tüm paydaşlarının psikolojik ve sosyal olarak desteklenerek ön yargılarından sıyrılmalarını amaçlıyor.
Birçok konuda olduğu gibi engelli konusunda ve engellilerin haklarına erişimi konusunda Türkiye’de önemli çalışmalar yapılması gerekiyor. Bunların arasında öncelikle, engellilerin toplumdan dışlanmadan yaşayabilmesi ve haklarına erişebilmesi için toplum bilincinin geliştirilmesi, engelliler için özel sistemler tasarlanması yerine toplum yaşamına entegre bütünsel sistemler tasarlanması bulunuyor.
Engelli istihdamını ele almak için eğitim basamaklarından başlayarak bu konunun irdelenmesi gerekiyor.Ülkemizde okul öncesi eğitim hizmetleri oldukça sınırlı sayıda çocuğa eriştiğinden, engelli çocukların teşhis ve tanısında ciddi sıkıntılar yaşanıyor, erken müdahalede geç kalındığı için de, engelli çocuklar kaynaştırmalı eğitime hazırlanamıyor.
Tabii tek tarafa mesaj olmaması ve engellilerin de daha sorumluluk sahibi çalışanlar olması için onlara neler söylemek isterdiniz?
Engelliler şu işleri yapar, bu işleri kesinlikle yapamazlar” gibi keskin ifadeler hem varolan önyargıları perçinliyor hem de yenilerine kaynak oluyorlar. Görme Engellilerin İş Yaşamına Entegrasyonu” Projesinin çıktılarının paylaşıldığı broşürde de belirtildiği gibi sanılanın aksine görme engelliler bir kere istihdam olanağına erişebildiklerinde “engelli olmayan” birçok çalışma arkadaşından çok daha verimli ve başarılı çalışıyor
Şimdi de Engelsizkariyer.com'a gelecek olursak ilk ne zaman duydunuz? Ve düşünceleriniz neler?Son olarak Engelsizkariyer.com aracılığı ile herkese vermek istediğiniz bir mesaj var mı?
Vakfımızın çizdiği vizyon doğrultusunda, “Kadınlar”, “Gençler” ve “Engelliler” konusunda çalışmalar yapan kurum ve kuruluşları yakından izliyoruz. Bu nedenledir ki, engellilerin iş dünyasında daha vasıflı bireyler olmasında öncülük ederek, engelli istihdamı konusu zengin bir kaynak teşkil eden sitenizi de beğeniyle takip ediyoruz.
Röportaj: Mehmet Kızıltaş