Resim: Kahverengi deri 3'lü koltuğun ortasında boş tekerlekli sandalye var. Koltuğun sağ tarafına oturmuş ortopedik engeli olan kadın koltuk koluna koyduğu dizüstü bilgisayarında çalışıyor. Koltuğun sağında da tekerlekli sandalyede oturan kadın ile hem sohbet ediyorlar hem de çalışıyorlar.

20. yüzyılın ortalarına kadar Türkiye'de engellilerin istihdama katılımından, üretim toplumunda yer almalarından, kendi başına geçimlerini sağlayabilecekleri bir işte çalışabileceklerinden bahsetmek çok da fazla mümkün değildi. O dönemlerde görme, işitme ve bedensel engelliler arasında çok az kişi bir işte çalışabiliyor, yine parmakla sayılacak kadar az kişi düzenli biçimde eğitimini sürdürebiliyordu. Ancak zaman ilerledikçe hem okuryazar engellilerin sayısı arttı hem sivil toplum kuruluşları güçlendi. Globalleşmeyle birlikte dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan engellilerin neleri başarabildiği anlaşıldıkça, kullanılan destek teknolojileri öğrenildikçe ve refah seviyesi arttıkça, engellilerin ekonomik bağımsızlığı önündeki önemli bir bariyerin kalkması konuşulur oldu. Günümüzde engellilerin kamuya daha fazla atanması, kariyer mesleklerinde görünür olması, farklı özel sektör dallarında yetenekleriyle öne çıkması, hep bu ivmelenmenin bir sonucu. Ancak hala her şey toz pembe değil. Engelliler toplumda karşılaşılan önyargılarla ve kendilerine uygun olmayan, erişilebilirliğin sağlanmadığı iş ortamlarıyla mücadele ediyor. Bir bakıma engelliler sadece kendilerine verilen işi yerine getirmekle uğraşmıyor, önlerine çıkan dış etkenleri aşmak için de çabalıyor.

Posthümanizm nedir?

20. yüzyılın son çeyreğinden itibaren posthümanizm adında yeni bir düşünce akımı yaygınlaşmaya başladı. Posthümanizm Türkçe'ye insansonrası, insanötesi gibi kelimelerle çevrilse de, hala yaygın olarak kelimenin aslı daha fazla kullanılıyor. Doğrusu posthümanizmin tek bir tanımı olduğunu söyleyemiyoruz. Yine de içerisinde yaşadığımız gezegenin problemlerini hümanizm ile yerleşen üstün insanın yaptıklarında gören eleştirel posthümanistlerin düşüncelerine dikkat kesilebiliriz. Bu düşünürlere göre posthümanizm, insanın doğadaki tüm canlı ve cansız varlıklarla denk bir düzlemde olduğunu savunan bir anlayıştır. Posthümanizm, insanı merkeze alan, başka bir tabirle insanı diğer varlıklardan üstün gören antroposantrik bakış açısını reddeder. Posthümanizm, insanın doğa, teknoloji ve kültürlerle olan bağlantılarını ve etkileşimlerine dikkat çekerek insanın sabit bir kimlik veya özne olmadığını, tüm canlı ve cansız varlıklarla girift bir ilişki halinde olduğunu savunur. Posthümanizmin dünyanın farklı bölgelerinde hızla benimsenmesiyle birlikte engellilik araştırmacıları arasında bu yaklaşımla ilgilenmeye başlayanlar artmaya başladı. Bu araştırmacılar yaptıkları yayınlarla posthüman engellilik çalışmaları diyebileceğimiz özel bir alanın gelişmesine katkı sağlıyorlar. Ben de bu yaklaşımı akademik olarak inceleyen ve Kültürel Çalışmalar programında yüksek lisansını posthüman engellilik çalışmaları alanında yapmış bir kişi olarak, Türkiye'de bu bakış açısının tanınmasına katkı sağlamaya çalışıyorum.

Posthüman engellilik çalışmaları nedir?

Engellilik, toplumda en çok marjinalize edilen ve dışlanan gruplardan biridir. Engelli bireyler, işgücüne katılım, eğitim, sağlık, ulaşım, kültür ve spor gibi pek çok alanda bariyerlerle ve ayrımcılıkla karşılaşırlar. Engellilik, toplumların genelinde bireysel bir sorun veya eksiklik olarak görülür ve engelli bireylerin topluma uyum sağlamaları için tedavi veya rehabilitasyon gibi çözümler önerilir. Tıbbi model olarak nitelendirebileceğimiz bu yaklaşım, engelliliği sadece biyolojik veya tıbbi bir sorun olarak algılamaktadır. Dolayısıyla da engelliliğin sosyal, kültürel ve politik bir mesele olduğunu göz ardı etmektedir.

Posthümanizme göre engellilik, bir zayıflık ya da eksiklik değil, sadece farklı bir varlık biçimidir. Posthümanizm, engelli bireyleri, insanlığın geniş bir yelpazesindeki doğal çeşitliliğin bir parçası olarak görür. Engelli bireylerin yaşadıkları mekân, canlı ve cansız varlıklarla olan etkileşimleri, teknolojiyle ilişkilenme biçimleri ve maruz kaldıkları olumsuz söylemler, posthümanizmin ilgi alanları arasındadır. Posthüman engellilik çalışmaları, engelli bireylerin toplumsal hayata katılımını ve haklarını savunurken, aynı zamanda toplumun bu farklılığı fark ederek engelli bireylere daha eşit fırsatlar sunma bilincini edinmesini amaçlar. Bunun için posthüman engellilik çalışmaları, heteroseksüel, erkek, yetişkin ve sağlıklı bedenli insanın diğerlerinden üstün görülmesine karşı çıkar.

Bu kısa açıklama bile bizi "posthümanist bir istihdam politikası nasıl olabilir?" sorusuna kolaylıkla yöneltebilir. Zira günümüzde işverenlerin yeni bir kişiyi istihdam etmek istediklerinde ilk dikkat ettikleri şeylerden biri kişinin sağlam bedenli, dış görünüşüyle sempati uyandıran bir özelliğe sahip olmasıdır. Peki işverenler ve engelli bireyler için posthümanist bir istihdam politikası nasıl uygulanabilir?

İşverenler için posthümanist politika uygulamaları nasıl olabilir?

Posthümanist istihdam politika ve uygulamaları, engelli insanların işgücüne katılımını kolaylaştırmak ve desteklemek için geliştirilen stratejilerdir. Bu politika ve uygulamalar, engelli bireylerin işyerinde karşılaştıkları engelleri kaldırmayı, işe alım ve terfi süreçlerinde eşitlik ve adaleti sağlamayı, işyerinde çeşitlilik ve kapsayıcılığı teşvik etmeyi, engelli çalışanların mesleki gelişimlerine ve refahlarına katkıda bulunmayı amaçlar. Posthümanist istihdam politika ve uygulamaları, engelli çalışanların işverenler tarafından bir yük olarak algılanmasına itiraz ederek, bu kişilerin işyerindeki tüm sosyal süreçlere dahil olmalarını ve kendi yeteneklerini ortaya koymalarını destekler.

Posthümanist bir bakışla işverenlerin engelli çalışanlarla olan diyaloğu için 7 maddede şu öneriler sıralanabilir:

1) İşe alım süreçlerinde engellilerin başvuru yapmalarına engel olacak şartlar koymamak,

2) Engelli çalışan adaylarına mülakat esnasında erişilebilir bir ortam sağlamak,

3) Engelli adayların dış görünüşlerine ve engel durumlarına değil, niteliklerine ve becerilerine odaklanmak; onların işe başlamaları halinde hangi yöntemleri kullanacağını anlamaya çalışmak,

4) engelli çalışanların işe uyumu için gerekli oryantasyonu ve eğitimleri erişilebilir bir şekilde almalarını sağlamak,

5) engelli çalışanların iş performanslarını ve memnuniyetlerini artırmak için gerekli teknolojik araçları ve ihtiyaç duyulan diğer düzenlemeleri sağlamak; esnek çalışma ortamları oluşturmak,

6) engelli çalışanların mesleki gelişimlerine ve kariyer planlamalarını desteklemek,

7) engelli çalışanların iş arkadaşları ve yöneticileriyle olan etkileşimlerini güçlendirecek adımları atmak.

Posthümanist istihdam politikalarının yaygınlaşması için paydaşlar ne yapabilir?

İşverenlerin engelli bireylere posthümanist biçimde yaklaşabilmesi için engelliliğe ilişkin önyargılardan sıyrılmalarını sağlamak da gerekir. Bunun için kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının, engelli istihdamını destekleyen oluşumların, engelli aktivistlerin, engellilik araştırmacılarının ve alanla ilgili diğer paydaşların yapabilecekleri çalışmalar 4 maddede şöyle açıklanabilir:

1) Engelli çalışanların işgücüne katılımının kapsayıcılığa ve çeşitliliğe katkılarını öne çıkarmak,

2) Farklı becerilere sahip engellilerle işverenlerin bir araya getirilebileceği platformlar oluşturmak,

3) Engelli çalışanlara karşı olası önyargı ve ayrımcılığı önlemek ve gidermek için farkındalık ve eğitim programları düzenlemek,

4) Halen çeşitli iş kollarında çalışan ve görevini başarılı bir şekilde yerine getiren engellilerin bu becerilerini görünür kılmak.

Posthümanist engelli istihdamı politikalarına dair senaryo örnekleri

Posthümanist bir yaklaşım gösteren işverenlerin engelli çalışanlarla olan diyaloğuna ilişkin şu iki senaryoyu önerebiliriz:

1) Bir otel zinciri, yayınladığı iş ilanına başvuran engelli adayların iş görüşmesi için erişilebilir bir ortam tahsis eder. İş görüşmesinde, engelli adayların otel işletmeciliği alanındaki bilgi ve becerilerini ölçen testler ve simülasyonlar uygulanır. İşe alınan engelli çalışanlara, oteldeki görevlerini yerine getirmeleri için gerekli teknolojik araçlar ve makul düzenlemeler sağlanır. Engelli çalışanlar, otel müşterileri, diğer çalışanlar ve yöneticilerle etkili bir şekilde iletişim kurmaları için eğitim alırlar. Engelli çalışanların kariyer planlamaları ve mesleki gelişimleri için mentorluk programları düzenlenir. Terfi süreçlerinde engellilikten kaynaklı bir olumsuzluk yaşamazlar.

2) Bir yazılım şirketi, engelli adaylara iş görüşmesi için erişilebilir bir ofis alanı tahsis eder. İş görüşmesinde, engelli adayların yazılım geliştirme alanındaki bilgi ve becerilerini ölçen testler uygulanır ve sorular yöneltilir. İşe alınan engelli çalışanlara, ofiste veya evden çalışmaları için gerekli teknolojik araçlar ve destekler sağlanır. Engelli çalışanlar, yazılım projelerinde diğer çalışanlar ve müşterilerle işbirliği yapmaları için eğitim alırlar. Engelli çalışanların kariyer planlamaları ve mesleki gelişimleri için mentorluk programları düzenlenir. Engellilik durumları işyerinde yükselebilmeleri için bir engel oluşturmaz.

Engelliler istihdam sürecinde nasıl posthümanist bir bakış açısı benimseyebilir?

Şimdiye kadar işverenlerin posthümanist bir engelli istihdamı politikasını nasıl uygulayabileceğine odaklandık. Şu aşamada ise engelli bireylerin yaşamlarında posthümanizmi benimseyerek iş ortamlarında nasıl kendilerini daha iyi ve güçlü hissedebileceklerine değinelim:

1) Engelli bireyler yeti yitimlerini bir eksiklik veya yetersizlik olarak görmek yerine mevcut formuyla yaşamanın alternatif yollarına yönelebilirler,

2) Güçlü yönlerine odaklanarak bunları işyerinde değerlendirebilirler,

3) İşyerinde kendilerini ifade etmekten ve neye gereksinim duyuyorlarsa onları talep etmekten çekinmeyebilirler,

4) Farklı iş tecrübeleri bulunan engellilerle diyaloğa geçerek onların deneyimlerinden yararlanabilirler,

5) Haksızlığa uğradıklarında buna karşı bulunabilecekleri itiraz yolları hakkında bilgi sahibi olurlar ve gerektiğinde bunları kullanırlar,

6) İhtiyaç duyduklarında sivil toplum kuruluşlarından destek alırlar ve bu yapıların çalışmalarında etkin rol üstlenirler.

Posthümanist engelli istihdamı politikalarının getirileri

Posthümanist bir istihdam politikası uygulanması halinde bunun getirileri şunlar olabilir:

1) Farklı bakış açıları ve yetenekler işyerine dahil oldukça yenilikçi çözümler üretilmesi ihtimali de yükselir. Engelli bireylerin kendilerine özgü perspektifleri, problemlere farklı yaklaşımlar geliştirmeye ve mevcut sistemleri iyileştirmeye zemin hazırlayabilir.

2) Engelli bireyleri kapsayan işyerleri, daha geniş bir yetenek havuzuna erişerek nitelikli çalışan bulma konusunda diğerlerine göre avantaj elde edebilirler. Bu durum özellikle nitelikli işgücünün azaldığı sektörlerde büyük önem taşımaktadır.

3) Engelli çalışanların yeteneklerinin fark edilmesi ve değerlendirilmesi, onların kendilerini daha değerli hissetmelerine ve motivasyonlarının artmasına neden olur. Bu durum işyerinin performansına da olumlu yansıyabilir.

 

Sonuç

Posthümanist istihdam politikaları, engelli bireylerin iş dünyasına daha etkin bir şekilde katılabilmesini sağlamak ve onların potansiyelini en üst düzeye çıkarmak için takip edilebilecek bir yoldur. İşverenler, bu politikaları benimsemek suretiyle iş yerlerinde çeşitliliği destekleyerek daha kapsayıcı bir geleceğin şekillenmesine katkı sağlayabilirler.

 

Bu içerik Emre Taşgın tarafından Engelsizkariyer.com Engelsiz Blog sayfasına özel hazırlanmıştır. Site ve kişi adı kaynak gösterilmeden kullanılamaz!

Engelli hakları aktivisti, posthüman engellilik çalışmaları alanında ilk Türkçe yüksek lisans tezinin yazarı.

Web: https://www.emretasgin.com

X (Twitter): https://www.twitter.com/tasginemre

Youtube: https://www.youtube.com/@tasginemre?sub_confirmation=1

 

 

Alt Logolar
Sosyal Medya’da takip edin!
App Store Google Play
Copyright © 2005 - ∞ Engelsizkariyer.com - Her hakkı saklıdır.
EngelsizKariyer.com, sosyal girişimcilik markası olarak EK EĞİTİM İNSAN KAYNAKLARI VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.' ye ait bir sitedir.
Engelsizkariyer.com Logo
z