Bilişimin, birçok alanda engelleri ortadan kaldırdığını daha önce belirtmiştim. Bu yazımda bildiğim ve önemli gördüğüm örneklerden birini aktarmaya çalışacağım.
Hasan Özdemir bugün 34 yaşında. Görme yetisi olmadan dünyaya geldi. Bilgisayarla tanışması lise yıllarına rastladı, kısa sürede yoğun kullanım, tamir derken, kendini yazılım geliştirmenin içinde buldu. Kendi ihtiyaçlarını gidermek için çaba sarf ederken, bütün görme engellilerin hayatını kolaylaştıracak yazılımlar geliştirmeye başladı; Spiker Türkçe konuşucu, Braille çevirmeni, Braille klavye bunlardan bazıları.
Hasan, bir yandan Boğaziçi Üniversitesi’ni bitirdi, onun yanında da, YGA’nın (Young Guru Academy) kör liderler projesinde eğitimler aldı. 2009 yılında Microsoft’ta yazılım geliştirme göreviyle işe başladı. Şirketin önemli yazılımlarından birini geliştiren ABD’deki ekibe bağlı Ankara’daki küçük bir takımın üyesi olarak, İstanbul’dan destek vermeye başladı.
Yazılım geliştirmedeki yaratıcılığı ve bilgisine rağmen, Hasan’ın ilk seneleri oldukça zorlu geçti. Kendisiyle çektiği zorlukları ve sonunda bu zorlukları nasıl yenip başarıya ulaşabileceğini irdeledik. Mülakattan bugüne kadar, beş sene içinde elde edilmiş öğretiler mevcut bu satırlarda:
Hasan mülakatında engelli olmasından dolayı en ufak bir pozitif ayrımcılık yaşamadı. Yöneticisi onu bir yazılımcı olarak değerlendirdi, teknik açıdan yeterliliğini çok detaylı sınadı, zorladı ve yapabileceğinden emin olduktan sonra işe alınmasına onay verdi. Güçlü ve gelişmesi gereken alanları Hasan’a iletti. Bu zorlu mülakat Hasan’a büyük şevk verdi.
Hasan o güne kadar hep kendi başına çalıştığı için, hem uyku düzeni hem de iş disiplini sorunluydu. Hasan bazen geceleri çalışıyor, gündüzünü yaşamıyordu. Parçası olduğu ekibiyle uyumlu çalışması için bunu değiştirmesi gerekiyordu. O güne kadar kimseden görev almadığı için, istediği zaman istediği işi yapmak, yarım bırakmak, tekrar canı isteyince devam etmek onda yerleşmiş, kurumsal hayata uymayan huylardı. Yaptıklarını raporlamak gibi bir âdeti yoktu, dolayısıyla Hasan’ın o hafta ne iş yaptığını yöneticisi bilemeyebiliyordu. Ayrıca kendisinin çalıştığı ekip uzakta olduğu için, bu ek bir zorluk getiriyordu. Bu problemleri çözmek oldukça uzun zaman aldı. Üst düzey yönetici olan bir kişi kendisine mentor olarak atandı. İki yıl boyunca yapılan haftalık toplantılar sonunda Hasan’da olumlu gelişmeler sağlandı. Öncelikle her gün işine uygun saatte gelmeye başladı. Esnek çalışan şirketinde her gün öğlene doğru gelip, geç saatlere kadar çalışır oldu. Evden çalıştığı günlerde de bu saatlere sadık kaldı. Her gün belli bir ajanda ve hedef için çalışmaya başladı ve bunu yöneticisine her günün sonunda raporladı. Bu süreç sonunda Hasan’ın performansı yöneticisi tarafından, işe alımdaki kritik bakış açısıyla iyi olarak değerlendirildi ve Hasan artık ekibine katkı sağlayan bir iş arkadaşı oldu.
Hasan iş yerinde çalışan arkadaşlarının kendisine olan davranışlarından çok mutlu. Pozitif ayrımcılık yok, ama ihtiyacı olduğunda destek var. Hasan’ın iş arkadaşlarının çoğu ile güzel bir arkadaşlığı var, bu dostluk iş dışında da devam ediyor. Şirket de Hasan’ın ihtiyaçlarıyla ilgilenerek, hem Hasan’ın daha rahat çalışmasını sağlamak, hem de bir görme engellinin ihtiyaçlarını anlayıp şirketi görme engelliler için yaşanabilir hale getirmek için geliştirmeler yaptı.
Hasan şirketindeki tek görme engelli yazılım geliştiren kişi değil. Dünyanın farklı coğrafyalarında kendisi gibi kişiler mevcut. Kendi deyişiyle; yazılım geliştirme körler için biçilmiş kaftan, çünkü görsel duyular olmadığı için beyinde algoritmalar için daha çok yer mevcut. Ayrıca körler yine bu sebeplerden daha kolay odaklanabiliyorlar ve yazılım geliştirme araçlarını daha etkin kullanabiliyorlar.
Başarıyı elde etmek için, her yerde olduğu gibi bir görme engellinin istihdamında da yatırıma ihtiyaç var. Yetkinlikleri yeterli olan bir görme engelliyi, yazılım geliştirme alanında görevlendirir ve kendisine gerekli desteği verirsek, çok başarılı sonuçlar elde edebiliriz.