Okuyunca Bir İşimizde Oldu, Bir Hayatımızda(!)...

Ben sonradan engelli olmuş, okuma yazmayı temel eğitimleri okulda alabilmiş, şanslı engellilerdenim. Kendimi bu konuda şanslı buluyorum çünkü biliyorum ki! Birçok engelli arkadaşım okula gidemedi, okuma yazmayı ya bir yakınlarından öğrendiler ya da öğrenemediler.

 

Ne işine yarayacak dediler. Okuyupta ne yapacaksın? Seni bu sakat halinle kim işe alır?

 

Bazı arkadaşlarım anne-babalarının sırtında okula getirilip sırasına oturtuldu ama ders saati sonuna kadar yerinden hiç kalkamadı. Ta ki dersin son zili çaldığında yine anne-babası gelip alıncaya kadar. Çoğu engelli arkadaşım okul nasıl bir yer hiç bilmedi(!), okulda neler yapılır? Ders haricinde teneffüs zili çaldığında koridorlarda yapılan şakalar, bahçeye çıkılıp oynanan oyunlar( bezirganbaşı, yakalamaca, saklambaç, seksek, ip atlamaca vs.) bu oyunları 15 dakikalık teneffüs arasına nasıl sığdırırdık bilmiyorum ama zilin sesini duyunca koşarak sınıfımıza geri dönerdik.

 

O günlerde bilmediğim farkında olmadığım o kadar çok şey varmış ki. Keşke yaşamadan bazı şeylerin farkında olsaydım. Bugün farkında olduğum en önemli şey; ülkemizde yaşayan özürlülerin sosyal hayata katılımının önündeki en büyük engellerden birinin eğitim olduğudur. Zira eğitim olanağından faydalanamayan bir özürlü, istihdam olanağı bulamamaktadır ve kendini, diğer sağlıklı bireyler gibi ifade edemediği için de sosyokültürel yaşamda yerini alamamaktadır.

 

T.C.Anayasasının 42. maddesi:'Kimse eğitim ve öğretim hakkından yoksun bırakılamaz.' hükmünü getirerek, toplumdaki bütün bireylerin eşit ve çağdaş ortamlarda eğitim görme hakkını güvence altına almıştır.

 

Ülke nüfusumuzun %12'si, yani yaklaşık olarak 8.500.000'un özürlü ve süreğen hastalık sahibi kişilerinde bu toplumda yaşadığının farkında mıyız(?) Bu özürlü vatandaşların 1.158.000'nin de özürlü çocuklardan oluştuğunu biliyor muyuz? 1.158.000 özürlü çocuğumuzun sadece %4'nün eğitim olanaklarından faydalanabildiğini öğrenmek ne acı! Neden sizce bu kadar az engellilerin eğitim alma olanakları?

 

Eğitimin önündeki en temel sebep birçok okulumuzun, özürlülerin sağlıklı şartlarda eğitim görmesine olanak sağlayan fiziki bir yapıya sahip olmayışıdır. İnsan Hakları'na ve Anayasa'nın eşitlik ilkelerine aykırılık yaratan bu durumun yani mimari yapıdaki eksikliklerin sizce çözümü mümkün değil mi?

 

Ben engelli olduktan sonra okula gidememiştim ( hatta ortaokul son sınıfa geçmiştim ama gidemedim). Okuduğum okul ve çevremdeki hiçbir okul mimari olarak benim okumama uygun değildi. Yıllar sonra yetişkin bir insan olduktan sonra eğitimimi hem çalışarak hem okuyarak sürdürdüm. Bugün Açıköğretim Fakültesi Halkla İlişkiler mezunu ve Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi'nden de bu yıl mezun oldum.

 

Açıköğretim Fakültesi, tüm engelli öğrencilerini düşünerek onlar için uygun, düz ayak ve ulaşım olarakta en yakın okullarda sınava girmemizi sağlıyor. Bu sayede bizler özel tertibatlı otomobilimiz ile okulun bahçesine kadar girebiliyor, oradaki görevli veya arkadaşlarımızdan yardım alarak otomobilimizden çıkıp yardımsız olarak sınav salonumuza giriyoruz.

 

Engelli bir anneyim ve şu anda iki yaşında olan oğlum birgün okula gidecek, ben onun nasıl veli toplantılarına ve okul merasimlerine gideceğim diye şimdiden düşünmeye başladım. Umarım yeni yapılan okullar buna dikkat ediyordur ve umarım en kısa zamanda mimari engeller kaldırılır ve okula gidemeyen engelli kalmaz.

 

Bugünkü yazımı şu anda aklıma gelen birkaç satırlık bir şiirle bitirmek istiyorum.

Eğitimin önündeki engeller kalksın (!)

 

Okul hayatımızı ileriki yıllara attık.

Çocukken utangaçtık.

Arkadaşlarımızın alaylı bakışlarından kaçtık. 

Alt Logolar
Sosyal Medya’da takip edin!
App Store Google Play
Copyright © 2005 - ∞ Engelsizkariyer.com - Her hakkı saklıdır.
EngelsizKariyer.com, sosyal girişimcilik markası olarak EK EĞİTİM İNSAN KAYNAKLARI VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.' ye ait bir sitedir.
Engelsizkariyer.com Logo
z