Duygu diyor ki: ‘’Çok küçük değişikliklerle engelliler de alanlarında çok başarılı bir çalışan olabiliyor. Elbette birçok soru işareti olabilir. Ama bütün bunlar çok küçük değişimlerle ortadan kalkabiliyor. Bilgisayarlara ses programı alınması, şirkete başlandığında görenlere yapıldığı gibi ofis içerisinde oryantasyon yapılması, ortaya haber vermeden dolap sandalye vs bırakılmaması bütün engelleri ortadan kaldırabiliyor.’’
Sizlere bu yazımda Duygu Kayaman’ın başarısını aktarmak istiyorum. Kendisi 2,5 yaşında görme yetisini kaybetti, ama hayat hikayesine bakınca, azimli bir insanın önüne engel koyulamayacağını görüyoruz.
Duygu lise yıllarında kendisine 2 hedef koydu; psikoloji okumak ve engellilere yönelik sosyal sorumluluk projelerinde yer alarak topluma duyarlı bir birey olmak.
Üniversite sınavında istediğini başardı ve psikoloji okumaya başladı. 2. sınıfta yolu Young Guru Academy (YGA) ile kesişti. Bir yandan kendi kişisel özelliklerini geliştirirken, diğer yandan ‘Kör Liderler Projesi’ndeki çalışmalarıyla ikinci hedefine doğru da yürümeye başladı. Daha sonra da, görme engelli küçük çocukların gelişimine destek olan Parıltı Görmeyen Çocuklara Derneği’nin Yönetim Kurulu’na girdi.
Duygu Arzum ve Yapı Kredi’nin İK bölümlerinde staj yaptı ve iş hayatı için hedefini belirledi; uluslararası bir şirkette çalışmak istiyordu.
YGA’nın Microsoft ile birlikte gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projelerinde Microsoft yöneticileriyle tanıştı ve ummadığı bir anda Dynamics bölümünde satış sorumlusu olarak iş teklifi aldı ve Microsoft’ta çalışmaya başladı.
1,5 yıldır çalıştığı bu işte, Duygu yeni şirketleri arıyor, onların ihtiyaçlarını anlıyor, Dynamics ERP ve CRM ürünlerini öneriyor; yeni satış fırsatları yaratıyor. Bu işinde görme engelinin hiçbir sorun teşkil etmediğini, bilgisayar kullanımı, excel programı, internette şirketlerin bilgilerine ulaşmakta daha yavaş kalmadığını söylüyor. Duygu aynı zamanda iş hayatında daha da ilerleyebilmek için MBA yapıyor.
Microsoft’un kendisi için yaptığı tek yatırımın 1000 dolar civarında bir ekran okuma programını satın alması olmuştur. Ayrıca şirket içindeki iyileştirme çalışmalarının içinde bizzat yer alıyor, önemli olan dolap, toplantı odası gibi yerlere kabartma yazılar koyuyor. Asansörlerde sesli bir sistemle gelinen katın belirtilmesi sağlanıyor.
Acaba görme engelinin yaptığı işte bir avantajı var mı? Hem görme engeli, hem de psikoloji eğitimi sayesinde Duygu, konuştuğu kişinin ses tonundan ilgisi ve fırsata dönüşme ihtimali hakkında çok çabuk bir kanı oluşturabiliyor.
Daha önce telefonda konuştuğu bir kişi ile daha sonra karşılaştığında çok şaşırdıklarını görüyor. İşini mükemmel yapan bir kişinin görme yetisinin olmaması tahmin edilemiyor. Bu yenmemiz gereken bir önyargı.
Duygu diyor ki: ‘’Çok küçük değişikliklerle engelliler de alanlarında çok başarılı bir çalışan olabiliyor. Elbette birçok soru işareti olabilir. Bilgisayarı nasıl kullanıyorlar, ofis içerisinde nasıl hareket ediyorlar, ulaşımlarını nasıl sağlıyorlar… Ama bütün bunlar çok küçük değişimlerle ortadan kalkabiliyor. Bilgisayarlara ses programı alınması, şirkete başlandığında görenlere yapıldığı gibi ofis içerisinde oryantasyon yapılması, ortaya haber vermeden dolap sandalye vs bırakılmaması bütün engelleri ortadan kaldırabiliyor.’’
Engellilerin de kulaklarını dış seslere kapatmalarını öneriyor. Kendisine de sen yapamazsın diyen çok olmuş. Bu olumsuz mesajlar onu başarılı olmak için daha çok kamçılamış.
Engelliler ötekileştirilmedikçe, her şirkette engelli çalışan sayısı arttıkça, duyarlı bir toplum düşüncesine önemli bir adım daha atmış olacağız.
