Bu sizlerle paylaşacağım ilk yazım ve ben sizlerle buluştuğumuz bu ilk yazımda öncelikle sizlerle tanışmak birazcık da olsa kendimden bahsetmek istiyorum.
Sonraki yazılarımda; sizlerle engellilerin iş hayatında karşılaştıkları sorunları, çözümleri, iş ararken izleyecekleri yolları, kendi yaşam tecrübelerimle veya bizzat yaşamış dostlarımızın ağzından paylaşmak arzusundayım. Hatta sizlerden gelen paylaşımlar ve sorularda köşemizde yer alacak.
Şimdi sizlere kendimi anlatmak istiyorum. Ben Selma Gürbey, 1970 İstanbul doğumluyum. 1983 yılında ortaokul son sınıfa geçtiğim yaz, ayağımdaki taban düşmesinden dolayı doktorların 'sakat kalırsın' demeleri üzerine olduğum ameliyat sonucunda engelli oldum. 1995 yılında asıl problemin omurilik tümörü olduğunun anlaşılmasıyla yeniden ameliyat olduğumda daha önce yapılmış olan ameliyatların yanlış olduğunu öğrendiğim. Son olduğum bu ameliyattan sonra tıbben iyileşmemim ve yürümemim mümkün olmadığını öğrendim. Yıllarca 'iyileşeceksin' diyen aileme iyileşmeyeceğimi ve hayatımı bundan böyle bu şekilde sürdüreceğimi anlattım. Ayakların görevi nedir, bizi bir yerden bir başka yere götürmek değil mi? Tekerlekli sandalyem benim ayaklarım, ben onunla her yere gidiyorum. Tekerlekli sandalyede de olsam, birçok şey yapabilirim. Hayatta karşılaştığımız olumsuzlukları kabul etmek kolay olmuyor elbet fakat eğer biz bunları kabul edip yolumuza şekil vermezsek hayat hep aynı şekilde devam eder ve ilerleme kaydedemeyiz. Benim için bir döngüdür o kabullenme aşaması. Çünkü kabul etmek sonrasında çevreme bunu kabul ettirmek ve daha sonrasında da birlikte bu durumda neler yapabiliriz araştırmak...
Sivil toplum kuruluşları ile ve engelli arkadaşlarla tanışmaya başladım. Engelli olmalarının onların hayatlarında umutsuzluk yaratmadığını gördüm, çalıştıklarını, okuduklarını ve aile kurduklarını...
Neşeliydiler, gülümsüyorlardı hayata. Spor yapıyorlardı; tekerlekli sandalyede basketbol, atletizm, tekerlekli sandalyede olmalarına rağmen masa tenisi, hatta futbolu koltuk değnekleriyle oynuyorlardı. Hayatı dolu dolu yaşıyorlardı. O halde buradan da bana bir hayat dersi çıkıyordu; 'engeller yıldırmamalı insanı' tam aksine aşmak için daha güçlü olmak ben yapamam, dememek lazım. Ben de yapabilirim, dedim.
Önce spor girdi hayatıma, tekerlekli sandalyede basketbol oynamaya başladım. Yarım kalmış tahsilimi de tamamlamak için dışardan sınavlara girmeye başladım. Bir yola başlarken sonuna nasıl ulaşacağınız ile ilgili endişeleriniz olabilir fakat o yolda ilerlemeye başladığınızda geriye dönüp baktığınızda başladığınız noktayı göremezsiniz bile ilerde bitiş daha yakınızdadır artık. Ben kendim için hedefler belirledim ve o hedeflere ulaşmamda karşıma çıkacak engelleri tespit ettim. O engelleri aştığımda hedeflerime de ulaşmış oldum.
Ekonomik özgürlük şarttı, hayatın içinde yer alabilmek için bu da bir işle sağlanabilirdi. Şu ana kadar çalıştığım birbirinden nezih kurumlarda iş ararken yaşadıklarım, nasıl iş bulduğum, bir dönem yaşadığım işsizlik sonrasındaki kendi çözümlerim hepsi yazılarımızda yer alacak ama bu tanışma yazısında daha özet değinmeye çalışıyorum.
Çalışacak bir işe herkes sahip olmalı elbet ama bir engelli için iş, onun sosyal hayata katılmasında, bir işe yaradığını hissetmesinde, geleceğe umutla bakabilmesinde mutlak olması gereken olmazsa olmazlardandır. Peki iş bulabilmek kolay mıdır? Engelli birinin çalışabileceğine önce kendisinin inanması, sonra ailesini ikna etmesi bu aşamaları geçtikten sonra da asıl zor olan işverenleri ikna etmesi gerekir. Bu zamana kadar acınacak durumda görülen iş aramak için kapısına gelen engelliye dilenci muamelesi yapıp eline üç-beş kuruş sıkıştırıp gönderen işverene bir engellinin onun işine yarayabileceğine inandırmak kolay olmasa gerek. Bu konuda kanunlarımız var elbet... (önümüzdeki yazılarımızda bunlardan da bahsedeceğiz) fakat kanunlara iş bitmiyor; birçok kanun var biliyoruz, duyuyoruz insanlar bunlardan sıyıracak çözümleri de buluyorlar. Bu konuda işverenlerin yaptıkları ile ilgili de bilgimiz mevcut, gerek olursa bunlardan da bahsederiz. Ayrıca birçok işverenin özellikle engelli işçi çalıştırmak için işçi bulma kurumlarına müracaatları olduğunu da söylemeliyim. Burada uygulanan sistem ile ilgili bilgileri de önümüzdeki yazılara saklamak istiyorum. Anlatacak, sizlerle paylaşacak o kadar çok anılarımız/görüşlerimiz/fikirlerimiz var ki! Yavaş yavaş özümseyerek anlatmak daha doğru, diye düşünüyorum.
Kendimi anlattım mı, sizlere yeterince bilmiyorum ama bu yazımızın bir ön tanışma olduğunu söylemeliyim. Daha çok anlatacağım bahsedeceğim kendimden. Şu anda okul hayatımın sonlarında olduğumu söylemek istiyorum. Anadolu Üniversitesi AOF Halkla İlişkiler Mezunu oldum. Çok saygın bir kuruluşta mesleğimi icra etmenin mutluluğunu yaşadığımı da belirtmeliyim. Halkla İlişkiler Uzmanı olarak çalışıyorum. Ayrıca okul hayatımı sonlandırmak istemedim ikinci bir üniversite neden olmasın diyerek yine Anadolu Üniversitesi AOF İşletme Bölümü 4.Sınıfa geçmiş bulunmaktayım. Okumak çok önemli idealinizdeki işi yapabilmeniz için, kendinize güvenebilmeniz, gittiğiniz bir kurumda benim mesleğim bu, ben şu okuldan mezunum, ben bu işleri yapabilirim diyebilmeniz için...
Ben engelliyim, ben yapamam, diye düşünmeyin! Önünüzde bunu başarmış birçok insan var onları örnek alın. Kendi hayatınızda bir yere koyun ve ben bunları yapabilirim, deyin. Çünkü asıl sizin istemeniz yapabileceğinize inanmanız gerekli her şey sizde başlıyor, hayat sizin hayatınız bunu istediğiniz gibi yaşamakta sizin bileceğiniz bir şey. Biz burada elimizden geldiğince sizlere yardımcı olmak için varız. Merak ettiğiniz, bilmek istediğiniz sorularınıza cevap vermeyi kendimize görev bildik. Bize e-postalarımız aracılığı ulaşabilirsiniz, gönderdiğiniz yazıların cevabını aldığınızda bunun birçok engellinin de beklediği cevaplar olduğunu düşünerek burada yayınlamak isteriz. Tabii isminizin gizli kalmasını isterseniz bu konuda hiç endişeniz olmasın, istediğiniz rumuzla da sorularınız yada paylaşmak istediklerinizi gönderebilirsiniz bize.
Önümüzdeki paylaşımlarda buluşmak üzere şimdilik sizlere hoşça kalın, diyorum. İşsiz hiçbir engellinin kalmamasını temenni ediyor saygı ile selamlıyorum sizleri.
Selma GÜRBEY TAŞDELEN
Halkla ilişkiler ve Tanıtım Uzmanı