Karşımızdakini Dinleyerek Var Ederiz!
Sosyal birer varlık olarak biz insanlar için sözlü ya da sözsüz olsun, iletişim daimi bir gerekliliktir. İletişim, duygu ve düşüncelerin belli bir amaca ulaşmak için karşımızdakilere aktarılmasıdır. İletişimin bir sanat olarak kabul edildiği çağımızda, bu sanatı hakkıyla icra edebilmemiz için belli kurallara uymamız, kanalların düzgün çalışmasına ve sosyal anlamda kendimizi daha rahat ve huzurlu hissetmemize yardımcı olacaktır.
Her insanda aynı yöntemlerin geçerli olamayacağı gerçeğini aklımızda tutmakla birlikte başarılı iletişim kurmak için etkinliği kanıtlanmış bazı yöntemler vardır. Her şeyden önce iletişime açık olmak yani karşımızdaki kişi ile iletişim kurmayı istiyor olmamız gerekiyor. Konuşma dilini karşımızdakinin anlayacağı şekilde ayarlamak, olumsuz olmaktan ve suçlayıcı öğelerden, emir kiplerinden uzak durmak, doğru zaman ve şartları yakalamaya özen göstermek, beden dili ve gözlerimizi hem kendimiz hem de karşımızdaki kişi için çok güçlü bir ipucu olarak kullanmayı bilmek, konuyu uzatmadan net cevaplı yorumlar yapmak, iletişimde bulunduğumuz kişiyi anlamaya ve kendimizi onun yerine koymaya özen göstererek durum analizi yapmak, iletişim sırasında oluşacak farklı düşünceleri anlamaya çalışmak ve empati yeteneğimizi aktive etmek, düşünerek konuşmak, insanları değil problemleri karşımıza almak, hiç kimseyi zorla değiştirmeye çalışmamak, dinliyor gibi gözükmeyip gerçekten dinlemek... Sadece gözlerimizle dinlemek olmaz, zihnimizle de dinlemeliyiz karşımızdakini!
Dinlemek, iletişimde en önemli becerilerden birisidir. Hatta benim düşünceme göre anlaşmanın yolu önce güçlü dinlemekten geçer. Bir insanın dinleme şekli aynı zamanda onun iletişim biçimini de gösterir. Çevremizde oluşturacağımız etki, dinleme şeklimizle biçimlenebilir. İyi bir dinleyiciysek 'anlayışlı, karşısındakine kıymet veren' birisi olarak değerlendirilebiliriz ki bu da bir insanın kendisi hakkında alacağı en değerli geribildirimlerden birisidir.
Dinlemek, 'işitmek' ile aynı kefeye konulur. Kulağı olan herkesin dinleme yetisine sahip olduğu düşünülür! İşitmek doğuştan gelen bir yeti, dinlemek ise öğrenilmesi ve geliştirilmesi gereken bir beceridir. İşitme engellilerin kendi aralarında iletişim kurarken, el hareketlerini ve yüz mimiklerini kullanarak oluşturdukları görsel bir dil olan işaret dili kullanan kişiler içinde benzer durum geçerlidir. Dinlemek, duymak demek değildir. Konuşma, varlığını dinlemeye borçludur. Bu nedenle iyi bir dinleyici olmadan, iyi bir konuşmacı (iletişimci) olamayız.
Etkin dinleme becerisi kazanmak için;
-Ayak uçlarınız dahil tüm bedeninizi ve yüzünüzü dinlediğiniz kişiye döndürün. Göz temasını kesmeyin.
-İyi bir dinleyici, iyi bir gözlemci olmalıdır. Konuşanın jest ve mimiklerine dikkat edin.
-Arada geri bildirim vererek onu doğru anlayıp anlamadığınızı kontrol edin. “Sizden anladığım kadarıyla...”, “doğru mu anlamışım acaba...”, “sizinde belirttiğiniz gibi...”, “şunu mu demek istediniz...” gibi ifadeler, konuşan kişiye onu dinlediğiniz hissi ve güveni verir.
-Zaman zaman sorular sorarak konuyu genişletmesine olanak sağlayın.
-Dinleme esnasında “evet”, “anlıyorum” “ne güzel” “haklısınız” gibi onaylayıcı kısa ifadeler kullanın.
-Sözlerine istinaden karşıt görüşünüz varsa, bunları onun sözünü kesmeden, o sözünü tamamladıktan sonra söylemeyi tercih edin. Herkes sizin gibi düşünmeyebilir ve düşündüklerini sizin gibi ifade etmiyor olabilir.
-Konuşmanın ana fikrini anlamaya çalışın. Konuşulanlar sizin anladığınızdan başka bir anlam taşıyor olabilir.
-Dinlerken, talep gelmedikçe karşınızdakinin problemini çözmeye kalkışmayın.
Güzellikleri kendimiz yaratır, kendimiz sonlandırırız. Etkili dinleyerek, değer veren ve olumlu izlenimi yaratan kişi aynı zamanda karşı tarafın 'güven' duygusunu da besler. Eğer yöneticiyse etkin dinleyen, dinlemenin karşımızdakine ne yapacağını söyleyip yardım etmek anlamına gelmediğini, sadece ilgiyle dinlemenin bile aslında yardım etmek anlamına geldiğinin bilincindedir ve ortaya çıkan pozitif iklim çalışanların performansını da pozitif yönde etkiler. Yöneticisini etkin biçimde dinleyen bir çalışan, yöneticisine dikkatini ona verdiği, açık iletişim kurduğu, soru sormak ya da düşüncelerini açıklama olanağı elde etmek için sabırlı olduğu, kendine güvendiği, davranışlarının sorumluluğunu aldığı, saygılı olduğu, onun duygularını önemsediği mesajlarını verir.
“Konuşan bildiğini sarfeder, dinleyen ise bilmediğini öğrenir.” İyi iletişim kurmak için pek çok yol vardır, 'güçlü dinleme' metodu bu yöntemlerin içerisinde en değerli sermayelerimizden biridir. Bu sermayeyi en iyi şekilde kullanmanız dileğimle, sevgiyle ve sağlıcakla kalın.
Alt Logolar
Sosyal Medya’da takip edin!
App Store Google Play
Copyright © 2005 - ∞ Engelsizkariyer.com - Her hakkı saklıdır.
EngelsizKariyer.com, sosyal girişimcilik markası olarak EK EĞİTİM İNSAN KAYNAKLARI VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.' ye ait bir sitedir.
Engelsizkariyer.com Logo
z