Öncelikle bayan okurlarımın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutluyor, hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Toplumda kadının üstlendiği birçok rol modele sahip kadınlardan biri olarak bazen evin kızı, kız kardeş, oğlumun annesi, ev kadını oluyorum bazen de bir eş, engelli bir kadın ve iş kadını olmak üzere birçok rol içinde yer alıyorum.
Dünyadaki birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’de de kadın olmak zor. Hele ki engelli kadın olunca hayat daha da zor! Kadınların ve engelli bireylerin yaşadıkları sorunları engelli kadınlar iki kat daha fazla yaşıyor. Engeli kadınlar ‘toplumsal cinsiyet, toplumsal engellilik’ önyargısı içerisinde var olma mücadelesi veriyor. Toplumumuzda kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığı engelli kadınları da olumsuz yönde etkileyen konuların başında geliyor. Kadınsanız; iş, sağlık, eğitim, iyi bir gelir gibi temel haklara ulaşmanız gibi konularda daha düşük şansa sahipsiniz demektir. Ancak ben İstanbul gibi metropol bir şehirde yaşadığım için diğer kadınlara göre şanslıydım. İstanbul’un merkezinde Şişli-Mecidiyeköy’de doğup büyüdüm. Büyükşehir’de yaşamanın avantajları ve ailemin desteği benim büyük şansım oldu ayrıca güçlü bir Anadolu kadının kızı olmaktan da güç aldım. Her zaman arkamda dağ gibi duran anneciğim ile engelliliğimi aşıp yaşamın içine katıldım. Engellilik konusunda büyük başarıları olan duayen Sayın Faruk Öztimur ’un ‘Yaşama Sevinci’ dergisinde başlayan iş yaşamım, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ Miniatürk müzesinde devam ediyor. Türk tarihi ve kültürünü yansıtan eserlerin maketlerinin yer aldığı Miniatürk Müzesinde Halkla İlişkiler Uzmanı olarak 14 yıldır çalışıyorum.
Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında ‘Emekçi Kadınlar Günü’ olarak anılmaya başlandı. Kadınların iş yaşamındaki sıkıntılarının farkına varıldığı tarihçesi ise şöyledir; 8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kantinde 40.000 dokuma işçisi kadının daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başlamıştı. Bu grev, polisin işçilere saldırıp, fabrikaya işçilerin kilitlenmesi ve ardından çıkan yangında fabrika önünde bulunan barikatlardan dolayı dışarı çıkamayan 120 kadın işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanmıştı. O günden bugüne kadınların iş yaşamıma katılması ve haklarının düzeltilmesi konusunda birçok çalışma yapıldı. Günümüzde halen kadın sorunları bitti diyemiyoruz. Cinsiyet ayrımcılığı ve fırsat eşitsizliğine rağmen iş yaşamında kadınların daha fazla yer alması için daha çok çalışmalıyız. Kadınların temel hak ve özgürlükler konusundaki mağduriyetleri ve yaşadıkları sorunları ilgili kurumlara aktarma konusunda ki zorluklarını hepimiz biliyoruz. Özellikle kadına yönelik şiddet, cinayetler ve istismarların son yıllarda fazlasıyla artması ile birlikte toplumsal tepkiler de çoğalmaya başladı.
Çalışan Kadınların kariyer ve annelik arasında seçim yapmak zorunda kalması da yaşanan büyük sorunlardan birisi! Yazımın başında da belirttiğim gibi her zaman yanımda olan annemin desteğini bu konuda da aldım. Anneciğim sayesinde gözüm arkada kalmadan, yıpranmadan kariyerime odaklanarak çocuğumu büyüttüm. Bugün oğlum 13 yaşında LGS sınavına hazırlanan bir delikanlı.
Kadınlara fırsat verildiği takdirde ev hayatında hiçbir ücret almadan düzeni sağlayan kadınlar iş yaşamına da artı değer katmaya devam edeceklerdir… Kadınlara, eşit ücret, kreş (çocuk bakım) olanaklarının sağlanması, doğum izinlerinin uzatılması, esnek çalışma saatleri, eğitim, istihdam ve terfilerde eşit davranılması hatta bazı konularda pozitif ayrımcılıklar yapıldığı takdirde ülke ekonomisine kadınların çok daha büyük katkısı olacağını söyleyebiliriz. Aramızda çok güçlü kadınların yükselerek en iyi firmalarda en büyük başarılara imza attıklarını da görüyoruz.
Ben hayata gülerek bakmanın biz kadınlara güç veren en iyi ilaç olduğuna inanıyorum. Yarının başka bir gün olduğuna ve mucizelere inanıyorum. Kendinize inanın, özgürlük bedende değil fikirlerde ve hayallerimizde… İçimizdeki enerji ile neler başarabileceğimize biz bile şaşırabiliriz. Hayatın birçok alanında kadın var. Mesela annelerimiz gibi güçlü kadınlar bizi dünyaya getirdiler ve bin bir zorluklar ile büyüttü. Kadınların yaşadığı sorunları dün olduğu gibi bugün de engelli kadınlar daha yoğun yaşıyorlar. Kadınların isteği hayatın her kademesinde fırsat eşitliği içinde ayrımcılığa uğramadan yer almak. Bu münasebet ile kadınlar günümüzü tekrar kutluyorum.
Sevgilerimle,
03/03/2020