İnsan Kaynakları alanında çalışmalar tüm dünyada hızla ilerliyor. Yeni fırsatlar yeni projeler yeni birçok çalışma alanı yaratılmaya devam ediyor. Bu süreci yakından izleyenler fırsatları bizler için değerlendirme şansını da yakalıyor.
Değerli dostum Zehra Eliçin Hanımefendinin benimle paylaştığı önemli bir proje bilgisini yazımın başlığından da anlayacağınız gibi sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizlerinde göreceği gibi engelli istihdamında en çok çekingen davranan firmaların nasıl feth edileceği ve engelli adayların bu süreçte nasıl etkili rol alabileceği ayrıntılarıyla bizlere sunuluyor. Engelli iş arayan adayların bu bilgileri erken değerlendirmeleri onlar için büyük bir şans olacağı inancındayım.
Sizi Eliçin’in yazısıyla baş başa bırakıyorum...
Beş altı yıldır engellilere yönelik AB projeleri yürütmekteyim. Geçtiğimiz yıl farklı bir konuda, KOBİ’lere yönelik yeni bir proje karşıma çıktı. SMECODE isimli bu projede de çalışmaya başladım. Doğal olarak engelli arkadaşlarıma ne gibi fırsatlar yaratılabilir diye de düşünür oldum..
KOBİ’ler Avrupa genelinde istihdamın önemli bir kısmını üstleniyor. Bu Türkiye’de de böyle. Öte yandan insan faktörü KOBİ’lerde rekabet etme ve hayatta kalma mücadelesinde en az sermaye kadar önemli bir rol oynuyor.
50 ve altında eleman çalıştıran KOBİ’lerin oranı Avrupa’da %99 ve bu KOBİ’lerde İnsan Kaynakları (İK) yönetimi sistemli bir şekilde ele alınmıyor. Bunun en önemli nedeni, ölçekleri dolayısıyla, bu işe ayıracak bir departman veya eleman tahsis edememeleri. İK yönetimi, zamanı kıt olan şirketin patronu, ya da idari işlere bakan ve yönetimde pek etkili olmayan kişiler tarafından bir ek görev olarak yürütülüyor.
Danimarka’daki bir işçi sendikasının kurmuş olduğu Jobinvest firması da bu gerçeklikten yola çıkarak KOBİ’lere yönelik bir İnsan Kaynakları Yönetimi eğitimi geliştirilmesi için AB fonlarına başvurmuş. Proje uygun bulunmuş ve Almanya, İspanya ve Türkiye de projeye dahil olmuş.
Nitekim, KOBİ’ler Türkiye ekonomisinin de belkemiğini oluşturuyor. Ülkemizdeki işletmelerin %98,9 ‘u KOBİ statüsünde ve nüfusun %46’sı KOBİ’lerde istihdam ediliyor.
Danimarka-Almanya-İspanya-Türkiye ortaklığı çerçevesinde her ülkenin kendi koşullarına uygun bir şekilde hazırlanan bu eğitimler 2011 sonlarından itibaren uygulanmaya başlayacak. Başta Sabancı Holding şirketlerinden Yünsa’nın tedarikçilerinden oluşan bu ilk grupta mikro ölçekli KOBİ statüsündekiler dahil 10-12 şirketin farklı pozisyonlarındaki çalışanları katılacak. Çünkü bu ölçekteki şirketlerde büyük firmalardaki gibi bir İK sorumlusu olmuyor. Kimisinde şirketin patronu kimisinde muhasebe sorumlusu, kimisinde İş Geliştirme Yöneticisi İK fonksiyonlarını üstleniyor. Ama ağırlıklı olarak muhasebe veya idari işler sorumlularına bu görev veriliyor.
Bu noktada engelli arkadaşlarım için düşünebildiğim fırsat şu oldu: Muhasebe ve İdari İşler konularında iş arayan engelli adaylar, İnsan Kaynakları Yönetimi alanında kendilerini geliştirdikleri takdirde KOBİ’lerde iş bulma şanslarını artırabilecektir. KOBİ’ler çift fonksiyonlu eleman kullanma zorunluluğu yaşadığından bu adaylar daha yüksek bir şansa sahip olacaklardır. Örneğin muhasebe deneyimi olan bir iş arayan, muhasebe bilgisinin yanı sıra temel İnsan Kaynakları yönetimi bilgilerine de sahip olduğunda aynı pozisyon için rekabet içinde olduğu diğer başvuru sahiplerinden daha avantajlı hale gelecektir. Mülakat yapan kişiler ülkemizde malum olduğu üzere önyargıları nedeniyle engelli adayları işe almakta çekingen davranmaktadır. Ancak, inanıyorum ki, yukarıdaki örnekten hareket edersek, hem muhasebe hem de İK bilgisiyle teçhiz edilmiş bir kişi mülakat yapan kişilerin bu önyargılarını kaldırmak için büyük bir avantaj elde etmiş olacaktır.
Hatta önerim, SMECODE projesinin bitmesini ve eğitimin yaygınlaştırılmasını beklemeden, iş arayan genç engelli arkadaşlarımın kendilerini İnsan Kaynakları konularında yetiştirmeleri... Bunun için de kitap okumaları, danışmanlık ve eğitim kurumlarının web sitelerinde yer alan makaleleri okumaları, sanal tartışmalara katılmaları çok fayda sağlayacaktır.
