“Korkma!... Yine kendi düşüncelerinin seni panikletmesine izin verme!..
Funda Müjde
Adanalı göçmen bir ailenin kızı olan Funda Müjde, yetiştiği Hollanda’da tanınmış bir tiyatro sanatçısı. Sahne gösterilerini sürdürüyor. Radyo programı yapıyor, ülkenin en çok satan gazetesi Telegraaf'da yazılar yazıyor.
Engelli ama ona göre engelsiz bir yaşamın onu beklediğinden habersizken, 2007 yılında bir İstanbul ziyareti sırasında bindiği taksiye bir başka aracın çarpması sonucu geçirdiği kazada omurilik felci olmuş.
Funda Müjde, 7 yıldır tekerlekli sandalyeye kullanıcısı. Yürüyemiyor, hareket edemiyorken, özel yapılmış bir bisiklete rastlayarak hayatını değiştirebiliyor. İlk zamanlar çok zorlanmış. Kendi deyimiyle, "her şeyden korkmuş." Yaşamdan, gelecekten, bedeninden...
Sonra, 10 yaşında, rüzgârın ve ağaç dallarının çıkardığı seslerden korktuğu bir akşam teyzesinin kendisine söylediği sözler aklına gelmiş:
-"Korkularını, kendin yaratıyorsun. Kafanda kurduğun şeylerden korkuyorsun."
Korkularından sıyrılıp hayata yeniden sarılmış. Bu yıl, Türkiye'den Hollanda'ya işçi göçünün 50. Yılıymış ve babası ve onun gibi "yeni bir gelecek" uğruna bilmediği bir yaşamı seçenler için bir şeyler yapmak istemiş. "Misafir işçi" diye anılan birinci kuşak Türk göçmenleri anlatan bir dizi kültürel etkinlik planlamış. Tiyatro, sergi gibi etkinliklerle konunun gençlere anlatılması, okullarda ders olarak işlenmesini içeren bir proje hazırlamış.
Elle kullanılan ama ayakları da çalıştıran özel yapım bir bisiklete rastlamasının ardından spora başlamış. Hollanda'ya işçi göçünün 50. Yılı nedeniyle geliştirdiği projelere gerekli fonu bulamayınca, İstanbul’a kadar bisikletle gitmeye karar vermiş. Bu fikrini ona cesaret verecek kişilerle paylaşmış. Sağlık kontrollerinden geçmiş, antrenmanlar yapmış. Antrenörüne göre olağanüstü gelişmeler kat etmiş. Hatta bunun için "Bu potansiyelim olduğunu bilsem gençken daha önce spora başlar olimpiyatlara katılırdım" demiş gülerek. Bambaşka bir heyecan içerisinde, sadece ellerini kullanarak gelmeyi planladığı bu yolculuk için artık her şeyin tamamlandığı 28 Mayıs'ta yaşamında yepyeni bir dönemi başlatmış. Yıllarca, babasının kullandığı minibüsle ailecek gittikleri "memleket yolunu" bu kez özel yapım bisikletiyle kat etmek üzere o tarihi güzergâhta, amacına bu yöntemle dikkati çekmiş.
Hollanda’dan muhteşem bir törenle uğurlandıktan sonra, yolculuğunun başında yine bir bisiklet konvoyunun onu bu yolculuğunda ailesiyle baş başa bırakmış. Ailesinin bir karavanla Funda Müjde'ye eşlik ettiğini okudum ve sadece kendi anne babası değil, eşi, kayınpederi ve aslında duyarlı olan herkesin onun bu inancına destek vermesi hepimizi değerlerimiz konusunda bir kez daha silkeledi. Amsterdam-İstanbul arasında, babasının kuşağına yaptığı bu saygı yolculuğunu 88 gün sürerek İstanbul’da tamamladıktan sonra onu Türkiye’de bekleyen başka bir bisiklet konvoyu daha vardı. O gün Bakırköy sahilden araçla geçerken, Türkçe ve İngilizce olarak “Hoş geldin Funda” yazan notları bisikletlerinin ön çeperine almış şahane bir konvoyu gördüğümde bunlardan habersiz olduğum için anlam verememekle birlikte çok heyecanlanmıştım. Dedim; “Funda isimli bir yürek, yine bir şeyler yaptı ki bu konvoy ona bir şükran turuna çıkıp dünyaya mesaj veriyor.” Tahmin ettiğim gibi kısa süre sonra hep birlikte izlediğimiz haberlerde Funda Müjde’nin kim olduğunu öğrenmiş, bu güzel yürekle tanışmış olduk.
Funda Müjde’nin İstanbul’a varışı bu konvoyla Bakırköy’de coşkuyla karşılanmıştı ancak ne yazık ki İstiklal Caddesi’nde onu bir Türkiye gerçeği daha bekliyordu!.. Bu şahane konvoy İstiklal Caddesi’ne Çevik Kuvvet engeli yüzünden giremedi!..
-Mutlu olduğunda dans edemiyor.
-Üzüldüğünde ayaklarını tepemiyor.
-Spor yaptığında enerjisini istediği gibi sarf edemiyor.
-'Bu, ne olacak böyle' diye sinirlenirken, hayatına bu özel bisiklet giriyor ama o “İstiklal Caddesi’ne giremiyor”!..
Oysa bu bisiklet onun “tekerlekli sandalyesi” idi!..
Hollanda Başkonsolosu bu güzel başarı için verdiği davette şöyle diyecekti:
-Funda bize, hayatınızda ne olursa olsun, muhteşem şeyler yapabileceğimizi ispat etti. Funda'ya bize verdiği ilham için ve yaptığı bu müthiş şey için teşekkür ediyorum. Bu güzel konvoy da buranın Hollanda Konsolosluğu olduğunu bize hatırlattı.
Funda Müjde aynı gece orada onun yanında bulunan herkese ve dünyaya: "Arabadan in, bisiklete bin" sloganı atarak güzel bir mesaj vermiş. Ona engel olan hiçbir Kuvvet’e takılmadan, sadece kendi kuvvetiyle yoluna devam edecek...
Funda’nın hazırlık aşmasında, hazırlıkları tamamladıktan sonra, yolda gelirken eminim birçok kez endişe ve korkuları önüne çıkmıştır. Onun da zaten bazı anlarda "Tek başına ilerlerken ya bir kamyon çarpsa, ya da vahşi köpekler saldırsa ne yaparım" diye paniklediğini okudum makalelerde ama beyninde yeniden yankılanan teyzesinin sesi, bütün korkuları alıp götürmüş ve onu yolda tutmuştu.
-"Korkma. Yine kendi düşüncelerinin sen panikletmesine izin verme!.."
Adımız Funda, Selma, Fırat, Ahmet olsun... Yılmıyoruz, boyun eğmiyoruz, bizi yolda tutacak hayata odaklanıyoruz. Birçok kişinin şimdiye kadar tahmin bile edemeyeceği ruhsal ve fiziksel engelleri olabilir. Bunlar, görünen engeller ama bir o kadar kişide de belki görünmeyen engeller var. Engelleri aşın. Onlar kulaklarımızda olmaya çaba gösterecek siz onları duymamak için ne geriye ne de geleceğe bakın, sadece şu an’ı yaşayın. Geleceğin yükünü, dünküyle birleştirip bugüne taşımaya kalkarsanız altında kalırsınız. Geçmiş geçmiştir. Gelecek ise henüz yaşanmadı. Başınıza ne gelirse gelsin, sizi yolda tutacak hayata odaklanın!.
Bugün anda kalan misyonunuzla yeniden oluşturduğunuz hayat amacınızı besleyecek vizyonunuzu yine anda kalarak canlandırabilirsiniz. Gelecek hayalinizle kendi hayatınızı güzelleştirirseniz, etrafınızdaki hayat da yavaş yavaş güzelleşir. Bu bir süreçtir, emek gerektirir. Ama Funda Müjde’nin bugün yaşadığı gibi, değecektir.
Sevgiyle,
Kaynak: Funda Müjde’ye ait biyografi ve etkinlik web siteleri