Bu yazacaklarım, anlatacaklarım kıssadan hisse aslında. Hadi yine dayanamadım kaçırdım ağzımdan baklayı. Neyse sonuç önemli laf kalabalığı değil nasılsa. Yani çok fazla detaya boğmayacağım sizleri merak etmeyin.
Başlıkta dikkatinizi çekmeye çalıştığım iki nokta yani “Girişimcilik” ve “İş aramak “ hepimiz için inanın tüm yazılanlar hatta muhtemelen diğer birçok detayda düşündüğünüzden, düşündüğümüzden bile çok önemli.
Öncelikle “Girişimcilik” belki de çok fazla kullanılan ama öneminin farkında olmadığımız kavramlardan biri olsa gerek, ne dersiniz?
Hemen konuya girişimcilik, girişkenlik tanımları sonra da deneme ama çokça yanılma, kaybetme odaklı yaklaşmayın bence.
Sakın hemen aklınıza klişe cümleler gelmesin.
- Eski köye yeni adet getirme.
- İcat çıkarma.
- Nereden çıktı şimdi bu iş arama?
- Evladım sen iyisi mi “SSK’lı işe gir, devlet memuru ol” geleceğini kurtar.
- Kim başarmış ki sen başaracaksın.
- Zaten senin bunu yapmanı bekliyorlardı. Bir sen eksiktin.
- Bırak bu işleri, saçmalama.
- Bir sen eksiktin. Eksikliğinin farkına var bari.
- Vır vır da vır vır
Kim bilir daha neler söylüyorsunuz girişimcilere. Bilmem farkında mısınız?
Eğer böyle yaparsanız insanları, bizleri girişimcilikten soğutursunuz ve farkına varmadan da ekonomimize çok büyük zarar verirsiniz. Merak etmeyin açıklayacağım nasıl olacağını biraz sabredin lütfen.
Oysa güzel girişimcilik örnekleri de var hem de onlarca. İsterseniz şöyle bir araştırın.
Eğer niyetiniz olumlu, destekleyici ve yüreklendirici olmak ise, harikasınız diyoruz. Zaten bizim de sadece buna ihtiyacımız var. Bize güvenin biz zaten yaparız. Merak etmeyin. Tıpkı sizin başardığınız gibi başarırız. Hatta boynuz kulağı geçebilir, hatırlatırız.
Bakıyorum sohbet ilginizi çekmeye başladı. Dikkat kesildiniz. Hatta merakla sormak üzeresiniz.
Biz kim miyiz? Durun canım hemen sonuca gitmeye çalışmayın. Daha başlıktaki diğer noktaya değinmedik, kısaca da olsa.
Diğer önemli nokta ise “İş aramak” bunu laf olsun diye söylemiyoruz. Çünkü iş arayan kendine saygı duyan, üretmek isteyen, kendisi ve ailesine ya da gelecekteki ailesine güzel günler hazırlamak isteyen, buna katkıda bulunmak isteyen kişidir.
Bu konuda da enseyi karartmak için hemen işsizlik rakamlarından, diplomalı işsizlerden ve iş bulmanın ne kadar zor olduğundan söz edenler de olacak. İş aramayanlar, bulamayanlar, ümidini yitirmişler hatta hiç aramamışlarla bizi karıştırmayın, karşılaştırmayın. Lütfen.
Sakın ha,
- İşsizler ordusuna hoş geldin
- Kaldırım mühendisi arkadaş gelmiş.
- Evlen de kurtul. Akıllı ol zengin bir koca bul
- Bundan adam olmaz, bir şey olmaz.
- Üniversiteye gideceksin de başın göğe mi erecek, seni mi bekliyor firmalar?
- Sanki iş bulabileceksin?
- Onca üniversite mezunu insan iş bulamıyor, senin ki de saflık.
- Sağlam iş buldu da sen kaldın.
- Vır vır da vır vır
Yapmayın, etmeyin, söylemeyin böyle şeyleri. Bunu belki bizim için istiyoruz gibi gelebilir ama kendiniz için de yapmayın.
Bizim olumsuz tavırlara, sözüm ona destek olunurken köstek olunmasına, engellemelere değil desteğe, güvene ve yüreklendirilmeye ihtiyacımız var. Lütfen hayallerimizi karartmayın.
Sakın bizi pembe yalanlarla avutmayın, bize acımayın veya bizi yok saymayın. Çünkü eğer siz böyle yaparsanız sadece biz kaybetmeyiz, çünkü hepimiz kaybederiz. Ülkemiz kaybeder, geleceğimiz kararır.
Biz kim miyiz?
Biz kız kardeşiniz, abiniz, anneniz, emekli babanız, engelli tanıdığınız, acıdığınız ama iş vermediğiniz, fırsatları nedense bize sunmadığınız, gerçekten girişimcileri desteklemediğiniz, olumsuz örneklerle bizi yıldırmaya çalıştığınız, kader mahkumu veya hayata tutunmaya çalışan dul, kimseye muhtaç olmak istemeyen bizleriz hatta dahası yeni mezun olduğumuzu duyunca “biz sizi ararız” diye başınızdan savdığınız, fırsat vermediğiniz. SİZİZ.
Not: Unutmadan kariyer günlerinde karşılaşıyoruz bazen malum. 30 Kasım – 3 Aralık tarihleri arası düzenlenecek olan 10. Engelsiz Kariyer Günleri 17’de görüşmek üzere.http://www.engelsizkariyer.com/Yazi.aspx?id=311