Engellerin En Yıldırıcısı

Yirmi yıldan fazla süren İnsan Kaynakları yöneticiliğim esnasında engelli arkadaşlarımızı istihdam etmek için yasal zorunluluğun çok dışında bir inançla hareket ettik. Onların değerleri ve güçlü yanlarının kendilerine ve şirket faaliyet alanına katacakları değerlere inanmanın çok güzel etkilerine şahit oldum. Engelli istihdamında bu niyetin erdemiyle başarılı çalışmalar yürütülmesinin keyfini çıkaranlardanım. Selma’dan Fırat’a birçok engelli çalışanımız kendi özel hayatlarında kendi engellerinin haricinde baş etmek zorunda kaldıkları birçok iç ve dış engele rağmen elde ettikleri bu muhteşem iş ve yaşam sonuçlarıyla birçok kişiye örnek olduklarının ne kadar farkındalar bilmiyorum. Ama biz onları her zaman örnek aldık, anlattık ve bundan sonra da onlarla birlikte olup, bu konudaki güçlerimizi birleştirmeye devam edeceğiz.

Bu arkadaşlarımızın yaklaşımlarında şu vardı: “Mutlu ve huzurlu yaşamak için elindeki güçlü yanlara odaklan ve onu kullan. Hatta daha fazla kullan.” Bakışlarında, gözlerindeki ışıltıda kendilerine olan güvenin en yüksek seviyesi ve onlarla gerçekleştirdiğim mülakat görüşmelerinin enerjisini nasıl arttırdığı hala dün gibi aklımda... Selma; 2000’li yılların başında görüşüp işe aldığımız, tekerlekli sandalyesiyle etrafına pozitif enerji saçan, halkla ilişkiler alanında iştigal eden, bunun yanı sıra bir yazar, bir eğitimci, sosyal ve entelektüel ama en önemlisi şimdi bir anne... Fırat ise 2013 yılında aramıza katılan, işitme engeline rağmen 500 kişilik bir otelde herkesle en iyi iletişimi kuran, işine odaklanma konusunda herkese taş çıkaran, araba ve motor kullanabilen, dereceleri olan takımlarda futbol oynayan yakışıklı. Bu iki örnek insan ile tanışmaktan duyduğum mutluluğu anlatmak için kelimeler yetmez. Bize kattığı enerjileri ile davranış ve tutumlarındaki model olma yetenekleri sayesinde birçok gönülleri fethetmeyi başardılar.
Selma Gürbey, yıllar önce, tekerlekli sandalye ile iş görüşmesine gelen ve sonrasında işe aldığımız ve hala aynı yerde görev yapan değerli çalışma arkadaşımla tanışma ve sonrasındaki günleri hiç unutmam. İş görüşmesine geldiği gün, yüzündeki gülümseme ve samimi ifadenin farkında olduğum andan bu yana bıraktığı bu iz hiç değişmedi. Kendisi çok yönlü ve başarılı bir birey olarak, sadece çalıştığı şirketlerdeki işinde değil, başta kendi hayatı olmak üzere birçok hayatlara ışık tutan bir yaşam sahibidir. Bir blog’da kendisinden şöyle bahsediliyor: “Tekerlekli sandalye ile yaşamanın zorlukları onu yıldırmadı. Bugünlere birçok zorluğun üstesinden gelerek gelmiş olsa da başardıklarını özellikle engellilere örnek olmak için paylaşmayı seviyor. Engelsiz Gazete'nin Genel Yayın Yönetmeni ve Yazarı, Radyo Engelsiz Gazete’de Mavi Saatler isimli kendi yaptığı programın Sunucusu, Engelsiz Kariyer’de Engelsiz Paylaşım köşe yazarı, İstanbul Özürlüler Spor Kulübü Derneğinin Başkan Yardımcısı, Yaşadıkça'nın Yazarı ayrıca Engellilerin kadim dostu... Güzel olan ve hayatı yaşanılır kılan her şeyin yanında olmaya çalışan Selma, yaşanılmaz olan şeyleri de değiştirmek için yanında olmaya devam ediyor.”
Fırat Kırmızıgül, İşitme engeli ile ilgili tüm eğitimleri alan, çok başarılı dudak okuyan (yanında bir şey konuşulmuyor!), işe aldığımız gün insan kaynakları ofisine ışık saçan ve sonrasında koltuğuma göz diken ve bir çok işitme engelli arkadaşını işe aldıran / aslında alan Fırat, insan kaynaklarında aylarca sergilediği başarılı çalışmalarının ardından kariyer değişikliği yaparak iddialı bir pastane komisi olarak kariyer yapmaya başlamıştır. Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu’nda çeşitli kurullarda görev almış, 17. Dünya Sağırlar Kongresi Gençlik Kampı ve Genel Kurulu Organizasyon Komitesi Başkanlığını yapmış, bugünlerde ise Türkiye Sağırlar Milli Federasyon Gençlik Meclis Başkan adayı olarak son günlerde ayrı bir koşturma içerisinde.
Sonuçta bu iki arkadaşımız sadece birer örnek olmaktan öte, iz bırakan ve gerçekten tüm insanların örnek alması gereken tutumlar sergileyen, bunun sürekliliği için de gerekli zihniyete sahip olan insanlardır...
“Engellerin en yıldırıcısı, insanın kendisidir.” demiş Sokrates
Engelin en büyüğü insanın kendisidir. Onlar engel tanımayan iki güzel genç... Herkese, engellerin en yıldırıcısının kendisi olduğunu hatırlatan erdeme sahipler...
İyi ki varlar, iyi ki tanıdım, iyi ki kendileriyle birlikte yapabileceğimiz daha çok ama çok şeyin olduğunu biliyoruz. Bunun için de beklemiyoruz...
Bakalım bir sonraki yazımızda neler anlatacağız?
Alt Logolar
Sosyal Medya’da takip edin!
App Store Google Play
Copyright © 2005 - ∞ Engelsizkariyer.com - Her hakkı saklıdır.
EngelsizKariyer.com, sosyal girişimcilik markası olarak EK EĞİTİM İNSAN KAYNAKLARI VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.' ye ait bir sitedir.
Engelsizkariyer.com Logo
z