Her gün mail kutumda sizlerden gelen onlarca maili görüp okuyorum. Derdinizle dertleniyor, sevincinizle mutlu oluyorum.
“Siz bizim sesimizsiniz!” demiş Erdinç mailinde ve sonrada sıkıntısını dile getirmiş.
“Eğitimim olmadığı için iş bulamıyorum. Ne yapayım okuyamadım. Zaten nasıl okula gidecektim ki? Okuma yazmayı, bilgisayarı kardeşlerimden öğrendim ama diplomam yok. Bu durumda ben iş bulamayacak mıyım?” diye hem sitem hem keder içeren uzun uzun derdini anlattığı mailini okurken hüzünleniyorum. Çaresiz hissediyorum kendimi!
Böyle ne kadar çok engelli arkadaşımız var. Eğitim alamadığı için iş bulma şansı sıfır olan(!)
Peki, ne yapacak bu engelli gençler? Her yerde diploma isteniyor. Okuma yazmayı bile kendi gayretleri ile öğrenmiş yüzlerce engelli genç nasıl çalışma hayatının içinde yer alacak. Belki engelleri olmasaydı beden gücünün gerektiği işlerde çalışabilirlerdi.
Bu duruma üzülmemek elde değil!
Büyük bir alışveriş merkezinde alışveriş yapıyorum ve kasaya doğru ilerlerken müşteri hizmetleri bölümünde tekerlekli sandalyede çalışan bir bayan görüyorum. Şaşırıyorum… Alışık değilim böyle göz önündeki görevlerde engelli arkadaşlarımı görmeye… Bakıyorum, beni fark ediyor ve gülümsüyor. Yanına yaklaşıp tanışıyorum. Son derece bakımlı ismi gibi rüya gibi bir bayan... Sanki bir mankeni tekerlekli sandalyeye oturtmuşlar gibi düzgün güzel vücut ve yüz hatlarına sahip… Gözlerimi güzelliğinden alamıyorum. Işıl ışıl parlayan gözlerine bakıyorum ve sohbet etmeye başlıyoruz. Engelsiz Kariyer de yazar olduğumu söylüyorum ve son yazımda ‘engellilerin okul hayatında karşılaştığı sorunlara’ değineceğimden bahsediyorum.
Önce bana ‘Engelsiz Kariyer’i’ soruyor gülümseyerek “engelsiz kariyer olur mu?” diye kahkahayı patlatıyor. Anlatıyorum, İnsan Kaynaklarının engelli personel bulmak için bu kanalı kullandığını ve birçok engellinin de bu sayede iş sahibi olduğunu… Can kulağı ile dinliyor.
Seviniyor “ne güzel engelli arkadaşlarımızı iş hayatının içinde görmek” diyor sonra da “Bakın benimde çok ilginç bir okul hayatım oldu isterseniz anlatayım buna da yazınızda belki yer verirsiniz” diyor ve Rüya anlatıyor;
“1971 İstanbul Doğumluyum. Tekerlekli iskemledeyim. Çünkü ailem çocuk felci aşısının önemini bilmediğinden bundan dolayı da bana aşı yapılmadığından 3 yaşındayken çocuk felci geçirdim. Engelli olduğumu büyüdükçe diğer çocukların yaptıklarını yapamadığım zaman fark ettim. Ama asıl hayatımın zorlu süreci ilkokul çağına girerken başladı. Ailem bana uygun bir okul bulabilmek için araştırma yapmaya başladı. Fakat tüm araştırmalara rağmen uygun bir okul bulunamadı. Bulunamayınca da benden küçük kardeşimin okula başlamasını bekledim. Kardeşimin okul çağına gelmesi ile birlikte kayıtlarımızı yaptırmaya gittik. Okul Müdürü kardeşimin kaydını yaptı fakat benim kaydımı yapmak istemedi. “Ben bu öğrencinin sorumluluğunu alamam, merdivenler var, ilgilenemeyiz...” gibi gerekçelerle kaydımı tüm ısrarlarımıza rağmen yapmadı. Annem ve ben eğitim alabilmem, okula alınmam için çok uğraş verdik. Ta ki benim okuma isteğime destek veren, sorumluluğumu alan bugün bile görüştüğüm Muzaffer Öğretmenim sayesinde okula başladım. Kardeşim okula varışımda yani gidişimde (tekerlekli sandalyemi iterek) bana yardımcı oluyordu ama okulun içindeki merdivenler vardı! Bu merdivenleri birkaç kişinin yardımı ile çıkartılıyordum. Son derece zor şartlarda okumaya çalıştım. Zaten ancak ilkokulu bitirdim sonra daha fazla yük olmamak için dışarıdan okumaya devam ettim. Bugün Açıköğretim Fakültesi’nde İşletme
Bölümü’nü okuyorum ama buralara ne kadar zorluklarla geldiğimi bir ben bir de ailem bilir. Şimdi çalıştığım bir işim var. İyi ki tüm zorluklara rağmen okumuşum diyorum. Okumasaydım iş bulmam mümkün olmazdı” diyor.
Ülkemin bu durumuna üzülüyorum. Ne kadar çok engelli arkadaşımız var. Baştan kaybettikleri bir yarışın içindeler. Yaşama yarışı bu! Yaşamak için bir amacın olmalı… İş; işte bu amaçlardan biri değil mi? İşin varsa paran var… Paran varsa değerin, amacın, hayallerin var. Arkadaşların var. Sosyal hayatın var. Eğitimin yoksa İş yok ve maalesef ki işin varken var olan her şey de yok.