Yok, yok.. kesin öyle yani “Belki de suçlu benim !!!” demek dahi anlamsız.. nasıl mı?
Çünkü içinde olduğum durum sadece bu saptamayı haklı kılan nitelikte de ondan.
Eğer özellikli, korunmuş hatta özendirilmiş engelli değilseniz. Yani “yurdum engellisi” iseniz vay halinize..
Bu bir suçlama değil, bir engelli iç hesaplaşmasıdır. İstemeyen okumaz, isteyen üstüne alınabilir ama kime faydası olur bilmem.
Durun hemen kızmayın yine bana… sizleri suçlamayacağım değerli büyüklerim.. Siz zaten yapmanız gereken her şeyi en iyi şekilde yapmışsınızdır.. ve yapıyorsunuzdur..
Önce kısaca da olsa hikayemi dinleyin lütfen.
Ailem engelli olacağımı öğrendiğine üzülmüş ama yaşama hakkıma saygı duymuşlar.
Başkaları olsaydı beni “dünyaya dahi getirmek istemezlerdi” sanırım.
Doğum sonrası tedavilerimi de yaptıramamışlar doğal olarak.
Zaten hiç paraları yokmuş.
Neden mi?
Çünkü Annem konuşamıyor babam ise görmüyor doğuştan.
Öyle akraba evliliği mağduru falan değilim kısaca.
Ne hastanede, ne okulda ne hayatta yer bulabildim kendime.
Korunmuş, kollanmış engellilerden olamadım.
Ne devlet kurumları, ne dernek veya vakıflar ne de belediyelerden hayır görmedim.
Belki bundandır hayata karşı ayakta, pardon… durmayı öğrenmem her şeye rağmen.
Ayak derken olmayan şeyi nasıl kullanırdım ki?
Tekerlekli hatta akülü sandalye mi?
Sıra gelmedi bana hiç..
Oturduğum yerden de olsa çalışayım dedim yıllarca… olmadı…
Acıdılar, olmaz dediler, para yardımı yapmaya kalktılar gururumu inciterek.
Oysa ben sadece insanca yaşamak, çalışmak ve kimseye muhtaç olmamak istedim hep..
Olmadı.. olmadı… ama suçlu kimse değil… benim çünkü suçlu benim..
Unutmadan “özendirilmiş engelli” ise basitçe düşünme engellidir. Temel yaklaşımı “Görmedim, duymadım, bilmiyorum” ve “siz nasıl uygun görüyorsanız efendim” veya “yahu ne kadar çok hizmet veriliyor bu engellilere hatta seks hizmeti bile” diyerek veryansın edenlerden iseniz söylenecek bir şey yok. Kısaca “reklamlara ve siyasi söylemlere” pek de inanmasanız iyi olur diyebilirim ancak. Bana inanmayabilirsiniz ama ancak beni “engelli” olursanız anlarsanız ama o gün de bazı şeyler için geçmiş olacaktır. Yani sizin de sesiniz benim hatta binlerce engelli gibi cılız çıkacaktır. Aslında ben istisnayım. Çünkü yazar bana bir fırsat verdi hikayemi anlatmam için köşesinden… Ben ise tek şart öne sürdüm. Kimliğim asla açıklanmayacak diye. Zaten sorsanız söyleyeceği tek şey “bu kişi sanal ama anlatılanlar ortak bazı karakterlerin yakarışıdır” olacaktır. Bu konuda ben ve diğer arkadaşlarla bir anlaşma yaptığından rahatız.
Hala anlamadınız mı yoksa? Neden suçlu benim dediğimi…. Suçluyum çünkü ait olmadığım dünyada bu yaşa gelmeme rağmen hala şansımın olmadığını anlamadım ve kendime safça yer arıyorum da ondan..
Pardon…
Şimdi nereden çıktı bu kişi derseniz bile haklısınız.. zaten benim gibi binlerce engelli ortalarda görünemiyor. Hatta isteseler de “ayak altında dolaşamıyorlar” benim gibi.. merak edenler bu konulardaki araştırmalara, verilere, derneklere hatta ilgili kurumlara giderek bilgi alabilir.
Sürçü hayat ettik affola…
Not: Bu yazı anonim niteliktedir. Suçlama değil, uyandırma hatta bilgilendirme amaçlanmıştır.
