İstemek, Çalışmak, Hazır Olmak ve Başarmak

Başarmak konu bağımsız olarak aslında hepimiz için önemlidir. Ben başarısız olmak istiyorum diyen neredeyse yoktur. Oysa başarı ve başarısızlık bir madalyonun iki yüzü gibidir. Yani ya “başarırsınız” ya da “başarısız” olursunuz. Unutmayın başarısız olduğunuz zamanlarda da tekrar ve ısrarla dener ve çalışırsanız sonuçta yine başarılı olabilirsiniz.

Başarmak yine konu ve kişi bağımsız olarak çoğumuz için hayal, düşüncelerde ve arzularda gizlidir çoğunlukla. İsteriz başarmayı ama daha çok içten içe isteriz. İsteğimizi dışa nadiren vururuz çünkü başarısız olursak mahcup olma riski vardır. Bu da yani mahcup olma riski, bazı durumlarda utancı, ise bizi istemek, hazır olmak ve başarmak yolculuğumuzda bizi geri adım atmaya zorlar. Kişisel utanç bir yere kadar taşınabilir ki bu da içine kapanma olarak sonuç verir genelde. Toplum içinde utanç içinde olmak ise bazı durumlarda onarılamaz veya onarılması oldukça güç yaralar açar. İşte bu bizi o kadar çok şeyden geri koyar ki, bunun aslında çoğu kişi açısından tarifi de neredeyse imkansızdır. Çünkü bu yani utanca bağlı mahkum olmayı sanki dünyanın sonu gibi algılarız. Bunun temel sebeplerinden biri çocukluğumuzda, yetiştirilme tarzımızda gizli olabilir. Ne yazık ki çoğu ebeveyn çocuklarının küçük başarılarını ve bazı küçük başarısızlıklarını dahi çok abartma yönünde söz ve eylem içinde olur. Çocuğun yaptığı şey sanki “ilk o yapmış gibi” dahası aşırı önemli ve abartılı olarak aile içinde ve çevresinde paylaşılırsa bu çocuğu ne yazık ki çoğunlukta motive etmez, etse de söz konusu başarıya (!) özel pek de motivasyon sağlamaz diğer çocukların da aynı şeyleri yaptığını fark ettiğinden itibaren. Yani pek inandırıcılığı veya azarın bile ise önemi kalmaz.

Şimdi biran için durun ve çocukluğunuzdan beri yaptığınız bazı iyi şeylerin aileniz tarafından, ne yazık ki çoğu zaman sizi yüreklendirmek veya yaptığınız hatayı ise nasıl görmezden gelmek için neler yapıldığını düşünün. İşte bunun farkında varmak önemli.  Şimdi ise söz konusu durumların toplum içinde diğerleri tarafından nasıl “abartıldığını” ve yine aynı şekilde bazı başarısızlıklarının da “önemsizleştirildiğini” düşünün. Ölçeğin ve yaklaşımın aynı olmadığını fark edeceksiniz.  İşte bu sizin önemli bir dönüm noktası çünkü; bu durum yani çoğu şeyin aslında abartılmaması veya önemsizleştirilmemesi konusunda yaşınıza bağlı olarak size özel bir bakış açısı geliştirme imkanını size sunar.

Başarmak bir şekilde merdiven çıkmak gibidir. Merdiveni görürsünüz ve ilk basamağa yönelirsiniz ve sonra basamakları adımlayarak çıkarsınız. İsterseniz konuya bu pencereden yani basamak penceresinden bakalım.  Bu bakış açısında ilk basamak “istemek” olarak karşımıza çıkar. İkinci basamak ise “Çalışmak”, üçüncü basamak “hazır olmak” ve son basamak ise “Başarmak” olarak tanımlanabilir.

Bu durumda önce “istemek size göre nedir?” ve “ne kadar istiyorsunuz?” sorularına cevabınızı verin lütfen.  Açıklayıcı özel not; istemekte dereceler vardır şöyle ki; çok az istemek (1), olursa iyi olur tarzı olmasını istemek (2), gerçekten istemek (3) çok istemek (4), ölesiye istemek (5) gibi sınıflandırabiliriz. Şimdi bir şey belirleyin ve onun için kendinize özel bir derecelendirme yapın.

Örneğin bir konuda başarılı olmak istiyorsunuz. Bunu hangi derece ile tanılıyorsunuz. İşte o tanım yani 1 veya 5 ölçeği sizin söz konusu şeye ne kadar ulaşmak istediğinizi belirliyor. Lütfen her ne ise siz isteyin çünkü ailenizin sizin yerine istemesi ile pek elde edemezsiniz söz konusu şeyi. Örneğin doktor olmak, çok zengin, çok başarılı olmak vs.

Bazı hatırlatıcı cümlelere bakacak olursak;

-İstemek başarmak için gereklidir ama bitirmek için başlamak gerekir.

-Başlamak bitirmenin yarısıdır. Başarmak istiyorsanız başlayın.

-İstemek başarının temel şartlarından biridir, diğerlerinin önemi yoktur eğer istemiyorsanız.

-İstiyorum demek yeterli değil, harekete geçin.

-Bir şeyi yapmak isterseniz bir yolunu bulursunuz. İstemezseniz de bir bahane bulursunuz.

-Çalışmadan başarılı olmak hatta bunu düşünmek sadece hayalciliktir.

-Bazıları başarıyı sadece hayal eder, bazıları ise başarmak için asla pes etmez sürekli çalışır.

-İstiyorsan çalışırsın, çalışırsan gelişirsin, gelişirsen başarırsın.

-Bilginin efendisi olmak için çalışmanın kölesi olmak gerekir.

-Sizi başarıya ulaştıracak yol çalışmaktan geçer.

-Ancak gerçekten hazır olursanız başarılı olursunuz. Aksi durumdaki başarılar geçicidir.

-Başarmak genelde zordur.

-Başarı yolunda sizi aileniz, arkadaşlarınız ve rakipleriniz değil ancak siz gerçekten engellersiniz.

-Başarısız olma korkusunun sizi yenmesine izin vermeyin ki başarıya ulaşın.

-Başarmak için niçin ve neden yola çıktığınızı asla unutmayın.

-Başaracağınıza inanın, isteyin, çalışın, hazır olun ve göreceksiniz başaracaksınız.

Sonuç olarak; “Ne kadar başarmak istiyorsunuz?” işte kritik soru bu. Cevabınız ve başarmak yönündeki çalışmalarınız ve eylemleriniz de sizi başarıya götürecektir, hatırlatırım.

Başarı yolculuğunuzda kolaylıklar ve sonuçta üstün başarılar dilerim.

 

Alt Logolar
Sosyal Medya’da takip edin!
App Store Google Play
Copyright © 2005 - ∞ Engelsizkariyer.com - Her hakkı saklıdır.
EngelsizKariyer.com, sosyal girişimcilik markası olarak EK EĞİTİM İNSAN KAYNAKLARI VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.' ye ait bir sitedir.
Engelsizkariyer.com Logo
z